Türkisch - Englisch
Definition von karanfil im Türkisch Englisch wörterbuch
- clove
- gillyflower
- triatic stay
- (Botanik, Bitkibilim) caryophyllus
- (Askeri) cap stay
- slang asshole, anus
- pink
The tall man wore a pink carnation in his lapel.
-Uzun boylu adam, yakasına pembe bir karanfil takmıştı.
- carnation; clove pink, gillyflower
- dianthus
- carnation, pink; clove
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: karanfilgiller,karanfiliye) carnation, clove pink
- clove tree
- babys breath
- baby's breath
- carnation
Please give me two more of the red carnations.
-Bana iki kırmızı karanfil daha verin.
I gave my mother carnations on Mother's Day.
-Anneler gününde anneme karanfiller verdim.
- campion
- karanfil ağacı
- clove
- karanfil ağacı
- eugenia aromaticum
- karanfil ağacı
- syzygium aromaticum
- karanfil ağacı
- clove tree
- karanfil otu
- (Botanik, Bitkibilim) geum
- karanfil ağacı
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: mersingiller,sapotgiller,asiye fasilesi) clove
- karanfil familyasından çiçek
- dianthus
- karanfil kökü
- bennet
- karanfil tanesi
- clove
- karanfil yağı
- oil of cloves
- karanfil çiçeği
- clove pink
- bir tür karanfil
- clove pink
- bir tür karanfil
- campion
- küçük karanfil çiçeği
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: sevgiçiçeğigiller) wild mignonette
- su karanfil otu
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: gülgiller,verdiye) purple avens, water avens
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von karanfil im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Ağız kokusunu gidermek için çiğnenen baharatlı bir madde
- üzerine bir şey asmak veya bağlamak için, yüksek iki nokta arasına çekilen halat
- Denizcilikte, matafora cundaları arasına girilen ve üzerine can halatlarının bağlandığı halat
- üzerine birşey bağlamak veya asmak için iki yer arasına girilen halat
- ikiçenekliler sınıfının, karanfilgiller familyasından; karşılıklı ensiz sivri yapraklı, düğüm düğüm ince saplı, 300 kadar çeşidi bulunan, yaprakları pembe, beyaz veya kırmızı olan, hoş kokulu, otsu bir süs bitkisi
- Mersingiller familyasından anayurdu Molük adaları olan ve birçok tropik ülkelerde ve başlıca Zengibar, Filipinler ve Hindistan'da yetiştirilen, kış aylarında yaprak dökmeyen bir ağaç
- Mersingillerden, Molük adalarında, Filipinler'de ve Hindistan'da yetişen ve yaprakları sürekli yeşil kalan bir ağaç
- Karanfilgillerden, güzel renkli çiçekler açan bir süs bitkisi (Dianthus caryophyllus)
- Mersingillerden, Molük adalarında, Filipinler'de ve Hindistan'da yetişen bir ağaç (Caryophyllus aromaticus)
- Bu ağacın karanfil yağı elde edilen ve baharat olarak kullanılan, ağız kokusunu gideren, acımsı, koyu renkli, küçük çivi biçimindeki tomurcuğu: "Yengemin verdiği karanfili dişlerimle ezip emerek odaya giriyorum."- Y. Z. Ortaç
- Pruva ve grandi direğicundaları arasındaki tel halat
- Bu ağacın karanfil yağı elde edilen ve baharat olarak kullanılan, ağız kokusunu gideren, acımsı, koyu renkli, küçük çivi biçimindeki tomurcuğu
- (Osmanlı Dönemi) MİHEK
- (Osmanlı Dönemi) ZİCAC
- karanfil yağı
- Karanfilin tomurcuklarından elde edilen uçucu yağ
Relevante Übersetzungen
karanfil
Silbentrennung
ka·ran·filAussprache
Resimler
Historie
Favoriten