karakterli

listen to the pronunciation of karakterli
Türkisch - Englisch
of good character, just and honest
of (a specified) character
karakter
character

Steve is a man of good character. - Steve iyi karakterli bir adam.

Everyone has a character of his own. - Herkesin kendi karakteri var.

karakter
{i} personage
karakter
persona

The character depends on personality, not on talent. - Karakter yeteneğe değil kişiliğe bağlıdır.

He's a well-known television personality. - O tanınmış bir televizyon karakteridir.

karakter
{i} form

Representative democracy is one form of government. - Karakteristik demokrasi, ülke yönetiminin bir şeklidir.

karakter
personality

Recognize and respect the personality of a person. - Bir kişinin karakterini tanı ve saygı duy.

Your name affects your personality. - Adın karakterini etkiliyor.

karakter
bits per character
karakter
makeup
karakter
(Bilgisayar) characters

One of the characters in the novel dreams up a half-baked plan for robbing a bank. - Romandaki karakterlerden biri bir bankayı soymak için acemice bir plan düşünüyor.

All the characters in this book are imaginary. - Bu kitaptaki tüm karakterler hayalidir.

karakter
trait

The fundamental character traits of this woman were pride, decisiveness, and courage. - Bu kadının temel karakter özellikleri gurur, kararlılık ve cesaretti.

karakter
streak
karakter
texture
karakter
(Bilgisayar) characters per inch
karakter
complexion
karakter
char

The uncertainty about the weather has had a definite effect upon the Englishman's character. - Hava hakkındaki belirsizlik İngilizlerin karakterlerinde belirli bir etkiye sahiptir.

Steve is a man of good character. - Steve iyi karakterli bir adam.

zıt karakterli kimse
pole
karakter
disposition
karakter
fiber
karakter
stamp
karakter
in character

Which of your parents do you take after in character? - Karakter olarak hangi ebeveynine benziyorsun?

hırsız (karakterli)
(Kanun) larcenous
karakter
constitution

He has a strong constitution. - Onun güçlü bir karakteri var.

karakter
strain
karakter
fibre
karakter
person

All characters appearing in this work are fictitious. Any resemblance to real persons, living or dead, is purely coincidental. - Bu eserde görünen tüm karakterler tamamen hayal ürünüdürler. Yaşayan ya da ölü gerçek kişilere olan herhangi bir benzerlik sadece rastlantıdır.

José showed himself to be a person of bad character. - Jose kendini kötü karakterli bir kişi olarak gösterdi.

karakter
self
karakter
character, personality, disposition " özyapı, ıra, seciye; character
sağlam karakterli
solid
zayıf karakterli
slight
zayıf karakterli
weak kneed
zayıf karakterli
weak minded
zayıf karakterli kimse
weakling
Türkisch - Türkisch
Herhangi bir karakteri olan
Karakteri sağlam olan
KARAKTER
(Osmanlı Dönemi) yun. Huy. Mizac. Seciye. Bir şeyi benzerlerinden ayırdetmeğe yarayan temel hususiyet
karakter
Bireyin kendi kendisine egemen olmasını, kendi kendisiyle uyum içinde bulunmasını, düşünüş ve hareketlerinde tutarlı, sağlam kalabilmesini sağlayan özellikler bütünü
karakter
Basımda harf türü
karakter
Bir eserde duygu, tutku ve düşünce yönlerinden ele alınan kimse
karakter
Bir nesnenin, bir bireyin kendine özgü yapısı, onu başkalarından ayıran temel belirti ve bireyin davranış biçimlerini belirleyen ana özellik, öz yapı, seciye
karakter
Bir kimsenin veya bir insan grubunun tutumu, duygulanma ve davranış biçimi: "Pek uysal, tatlı, neşeli karakterine rağmen dostum kavgacıdır."- R. H. Karay. Üstün, manevi özellik: "Yıldız'ın iyi bir eğitimi, kuvvetli bir karakteri var."- A.Gündüz
Karakter
öz yapı
Karakter
(Hukuk) SECİYE
karakter
Bir kimsenin veya bir insan grubunun tutumu; duygulanma ve davranış biçimi
karakter
Üstün, manevî özellik
karakter
Bir edebiyat yapıtında duygu, tutku ve düşünce yönlerinden ele alınan kimse
karakterli
Favoriten