karakol

listen to the pronunciation of karakol
Türkisch - Englisch
police station

Tom went to the police station to file an accident report. - Tom bir kaza raporunu dosyalamak için polis karakoluna gitti.

She advised him to go to the police station, but he was afraid to. - O ona polis karakoluna gitmesini tavsiye etti fakat o gitmeye korktu.

police office
headquarters

Tom has been taken to police headquarters. - Tom polis karakoluna götürüldü.

police station; patrol, outpost devriye
post
station house
watchhouse
police station; gendarme station
nick
station

This is the police. Would you mind coming down to the station? W-why? You can't think it's not a crime to go shooting guns off in the middle of town?! - Ben polis. Karakola kadar gelir misiniz? N-neden? Kasabanın ortasında tabancayla ateş etmeye gitmenin bir suç olmadığını düşünemiyor musun?!

She advised him to go to the police station, but he was afraid to. - O ona polis karakoluna gitmesini tavsiye etti fakat o gitmeye korktu.

sentry
outpost

Cuba is the nearest outpost of Soviet communism. - Küba, Sovyet komünizminin en yakın ileri karakoludur.

guard
(Askeri) harbour patrol
karakol gemisi
coast-guard ship, patrol vessel
karakol gemisi/uçağı; kişisel bilgisayar; uçağı idare eden pilot; başkanlar komi
(Askeri) patrol craft; personal computer; pilot in command; principals committee
karakol gezmek
(for a policeman) to patrol his beat; (for a group) to go out on patrol
karakol hattı line of patrol stations along
an international border
karakol kayıt defteri
blotter
karakol nöbetçisi
soldier on patrol
karakol tutuklama kayıt defteri
charge sheet
askeri karakol
military guard post
askeri karakol
guardhouse
deniz karakol/devriye uçağı; görev ve taşıma yükü değerlendirmesi; görev planlam
(Askeri) maritime patrol aircraft; mission and payload assessment; mission planning agent
ileri karakol
mil . outpost; outlying picket
ileri karakol
outpost

Cuba is the nearest outpost of Soviet communism. - Küba, Sovyet komünizminin en yakın ileri karakoludur.

ileri karakol
picket
parçacık ışın; küçük karakol/devriye botu; Başkanın bütçesi
(Askeri) particle beam; patrol boat; President's budget
tedbirli karakol süresi
(Askeri) prudent limit of patrol
Türkisch - Türkisch
Kurtuluş Savaşı sırasında, Kuvva-yı Milliye'nin istanbul kolu olarak çalışmış gizli direniş örgütü
Güvenliği sağlamakla görevli kişilerin içinde bulunduğu konut
Güvenliği sağlamakla görevli kimselerin bulunduğu konut: "O işleri bu saatte karakolda bulunan küçük memurlar bilmez."- R. H. Karay
Güvenliği sağlamakla görevli kimselerin bulunduğu konut
Huzuru ve güvenliği sağlamak için hükûmete bağlı her türlü silahlı kuvvet, kol, devriye
karakol gemisi
Kara sularında güvenliği sağlamak ve gözcülük yapmak için dolaşan küçük gemi
karakol
Favoriten