Land and water make up the earth's surface.
- Karalar ve sular Dünya'nın yüzeyini oluşturur.
The African elephant is the largest land mammal on earth.
- Afrika fili yeryüzünde en büyük kara memelisi.
I'm the black sheep of the family.
- Ben ailenin yüz karasıyım.
Do you like black cats?
- Kara kedileri sever misin?
Land and water make up the earth's surface.
- Karalar ve sular Dünya'nın yüzeyini oluşturur.
The place is not accessible by land.
- Yere kara yoluyla ulaşılamaz.
Bats usually fly in the dark.
- Yarasalar genelde karanlıkta uçar.
He is terrified of the dark.
- O karanlıktan çok korkar.
Do you want fresh ground pepper on your salad?
- Salatanda taze çekilmiş karabiber istiyor musun?
The government decided to ban the book on grounds of indecency.
- Hükümet ahlaksızlık gerekçesiyle kitabı yasaklamaya kararı verdi.
The sky is gloomy and gray - a typical rainy-season sky.
- Gökyüzü karanlık ve gri - Tipik bir yağışlı mevsim havası.
It's a very gloomy day.
- Çok iç karartıcı bir gün.
José showed himself to be a person of bad character.
- Jose kendini kötü karakterli bir kişi olarak gösterdi.
I don’t believe that black cats cause bad luck.
- Kara kedilerin kötü şans getirdiklerine inanmıyorum.
We took a ferry from the island to the mainland.
- Adadan ana karaya bir feribota bindik.
The economic situation is very bleak.
- Ekonomik durum çok iç karartıcı.
The sky looks ominous. I wonder if it will rain.
- Gökyüzü kara görünüyor,yağmur yağıp yağmayacağını merak ediyorum.