karşılaştırarak

listen to the pronunciation of karşılaştırarak
Türkisch - Englisch
against
comparing to
karşılaştırarak okumak
collate
karşılaştır
compare

Compared to New York, Tokyo is a much safer place. - New York ile karşılaştırıldığında, Tokyo çok daha güvenli bir yerdir.

Compare your translation with the one on the blackboard. - Çevirini tahtada olanla karşılaştır.

karşılaştır
match against
karşılaştır
{f} contrasting
karşılaştır
{f} comparing

I'm not comparing Tom to Mary. - Tom'u Mary ile karşılaştırmıyorum.

You're comparing chalk and cheese! - Sen tebeşir ve peyniri karşılaştırıyorsun!

karşılaştır
{f} collated
karşılaştır
{f} compared

Spring has come later this year compared with last year. - Geçen yılla karşılaştırıldığında bahar bu yıl geç geldi.

We compared his work with hers. - Biz onun işini onunkilerle karşılaştırdık.

karşılaştır
(Bilgisayar) reconcile
karşılaştırarak
Favoriten