Türkisch - Englisch
Definition von kaplı im Türkisch Englisch wörterbuch
- covered; coated; plated
- thick with
- coated
The wall was coated with paint.
-Duvar boya ile kaplıydı.
This bronze statue is coated with patina.
-Bu bronz heykel pasla kaplıdır.
- backed
- plated
- covered, coated, clad, plated, sheathed
- (book, notebook) having a protective outer cover
- covered
The skin of animals is covered with hair.
-Hayvanların derisi kıllarla kaplı.
The hill was all covered with snow.
-Tepe tamamen karla kaplıydı.
- faced
- lined
The kitchen was lined with pale yellow tiles.
-Mutfak soluk sarı çinilerle kaplıydı.
This tropical island has beautiful white sand beaches lined with palm trees.
-Bu tropik adanın palmiye ağaçları ile kaplı güzel beyaz kumlu plajları var.
- clad
- topped
- thick
The ship, covered in thick fog, set sail at dawn.
-Gemi, kalın sisle kaplı, şafakta yola çıktı.
The floor is covered with a thick carpet.
-Zemin kalın bir halı ile kaplıdır.
- alive with
- coated with
- kaplı filaman
- coated filament
- kaplı mercek
- bloomed lens
- kaplı yorgan quilt covered
- on one side with a sheet
- kar kaplı (dağ/tepe)
- snow-capped
- kara kaplı
- black covered
benim kara kaplı bi defterim vardı.
- kar kaplı
- snow-capped
- kara kaplı kitap
- (Konuşma Dili) 1. one's chief reference book, one's bible. 2. law book
- karaçalı ile kaplı
- furzy
- karinası bakır kaplı
- copper bottomed
- karla kaplı
- snowcapped
- kauçuk kaplı
- rubber-covered
- folyo kaplı
- (İnşaat) foiled
- krom kaplı sac
- (Kimya) chromium-plated sheet
- nikel kaplı
- (Kimya) nickel plated
- tahta kaplı
- boarding
- emayla kaplı
- enamel-coated
- ovası olan, ovalarla kaplı
- Lowland, which is covered with plains
- altın kaplı
- gold plated
- alüminyum kaplı
- aluminium coated
- asmalarla kaplı
- vine clad
- bakır kaplı
- copperplated
- bakır kaplı
- copper-clad
- beton kaplı
- (İnşaat) concrete-covered
- bez kaplı
- cloth bound
- bez kaplı cilt
- cloth binding
- bez kaplı kayık
- coracle
- billurcuklarla kaplı oyuk
- Druse
- buz kaplı
- icy
- buzla kaplı
- frosted
- buzlarla kaplı
- icebound
- cam kaplı
- glazed
- ceviz vb'yle kaplı dondurma
- sundae
- cilt kaplı
- hardcover
- demir kaplı
- ironclad
- deri kaplı leather-bound
- (book)
- duman kaplı
- smoke-filled
- dumanlı sis ile kaplı
- smogbound
- epoksi reçine kaplı
- epoxy lacquented
- fiber glas kaplı susturucu
- (Otomotiv) glass pack muffler
- goblenle kaplı
- tapestried
- hasır kaplı
- matted
- hasır kaplı büyük şişe
- demijohn
- içi kürk kaplı
- fur lined
- krom kaplı
- chrome coated
- krom kaplı
- chromium plated
- kurşun kaplı
- lead coated, leaded
- kurşun kaplı
- plumbeous
- külle kaplı
- ashy
- kürkle kaplı
- furry
- kürkle kaplı
- furred
- kırağı ile kaplı
- hoar
- kırağı kaplı
- rimy
- kırağı kaplı
- frosty
- kırağı kaplı
- frosted
- maden kaplı
- metal-clad
- metal kaplı
- metal-clad
- mozaik kaplı
- tessellated
- nikel kaplı
- nickel-plated
- nikel kaplı sac
- nickel plated sheet
- oksit kaplı filamanın
- oxide coated filament
- oksit kaplı katot
- oxide-coated cathode
- otlarla kaplı
- weedy
- sarmaşık kaplı
- ivied
- sulu kar ile kaplı
- sleeted
- sürekli karla kaplı alan
- snowfield
- sık ormanlarla kaplı
- jungled
- teflon kaplı
- teflon coated
- tozla kaplı
- pulverulent
- yosun kaplı
- moss-grown
- yosun kaplı
- moss-covered
- yosun kaplı balık
- mossback
- yosun kaplı yaşlı kaplumbağa
- mossback
- zar ile kaplı
- filmy
- zırh kaplı
- armour clad [Brit.]
- zırh kaplı
- armor clad
- zırh kaplı
- armour plated [Brit.]
- zırh kaplı
- armor-plated
- zırhlı zırhla kaplı
- armored
- çalı kaplı
- thicketed
- çalı kaplı
- bushy
- çelik kaplı
- steel clad
- çikolata kaplı dondurma
- choc ice
- çikolata kaplı dondurma
- choc-ice, choc-bar
- çim kaplı
- swarded
- çim kaplı
- turfy
- çiy ile kaplı
- dewy
- çiçeklerle kaplı
- flowery
- şeker kaplı meyve
- sugarplum
- şekerle kaplı
- glace
- şekerli beyaz karışım ile kaplı
- frosted
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von kaplı im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Kaplanmış olan: "Çantasından çok sayfalı maroken kaplı küçük bir defter çıkardı."- Ö. Seyfettin
- Kaplanmış olan
- Altındakini göstermeyecek kadar çok olan
- Kabı olan
- kara kaplı kitap
- Kadıların hüküm vermek için baktıkları kitap
- kara kaplı kitap
- Çıkar sağlamak için yasa dışı işlerin yapılmasında yol gösteren yöntemler bütünü