kapanmış

listen to the pronunciation of kapanmış
Türkisch - Englisch
shut
cicatriced
closed

The gate needs to be closed. - Kapının kapanmış olması gerek.

The store was already closed when I got there. - Oraya vardığımda mağaza zaten kapanmıştı.

enclosed
pent
kardan kapanmış
snowed in
kapa
coop in
kapa
{f} switching off
kapa
{f} shut

I wish you would shut the door when you go out. - Keşke dışarı çıktığın zaman kapıyı kapatsan.

He checked that all the doors were safely shut. - Bütün kapıların güvenli bir şekilde kapatılıp kapatılmadığını kontrol etti.

kapa
shut down

There is a possibility that we won't have to shut down the factory. - Fabrikayı kapatmak zorunda olmayacağımıza dair bir olasılık var.

They decided to shut down the factory. - Onlar fabrikayı kapatmaya karar verdiler.

kapa
{f} inclose
kapa
power off

Please do not power off or unplug your machine. - Lütfen makinenizi kapatmayın ya da fişini çekmeyin.

kapa
{f} shutting

Would you mind shutting the door? - Kapıyı kapatır mısın?

Would you mind shutting the door? No, not at all. - Kapıyı kapatmamın sakıncası var mı? Hayır hiç sakıncası ok.

kapa
power#off
kapa
coop up
kapa
turn#off
ayağına kapanmış
prostrate
kapa
coopup
kapa
obturate
kapa
closing

Tom deposited three thousand dollars in the bank just before closing time. - Tom kapanma saatinden önce bankaya üç bin dolar yatırdı.

I'm closing my store. - Mağazamı kapatıyorum.

sımsıkı kapanmış
tightly closed
Türkisch - Türkisch
kapanık
kapa
Ticari değer taşıyan yaprak tütünlerin düşük kaliteli olanı