She hung up in silence.
- O, sessizce telefonu kapadı.
Tom called Mary to apologize to her, but she hung up on him.
- Tom, Mary'yi ona özür dilemek için aradı fakat o onun yüzüne kapadı.
He checked that all the doors were safely shut.
- Bütün kapıların güvenli bir şekilde kapatılıp kapatılmadığını kontrol etti.
I wish you would shut the door when you go out.
- Keşke dışarı çıktığın zaman kapıyı kapatsan.
They decided to shut down the factory.
- Onlar fabrikayı kapatmaya karar verdiler.
Tatoeba.org, a language website, was shut down temporarily for maintenance.
- Bir dil web sitesi olan Tatoeba.org bakım için geçici olarak kapatıldı.
Please do not power off or unplug your machine.
- Lütfen makinenizi kapatmayın ya da fişini çekmeyin.
Would you mind shutting the door?
- Kapıyı kapatır mısın?
Would you mind shutting the door? No, not at all.
- Kapıyı kapatmamın sakıncası var mı? Hayır hiç sakıncası ok.
I'm closing my store.
- Mağazamı kapatıyorum.
The library is closing.
- Kütüphane kapatılıyor.