Türkisch - Englisch
Definition von kanserli im Türkisch Englisch wörterbuch
- cancerous
The results of Tom's biopsy show that the tumor is cancerous.
-Tom'un biyopsi sonuçlarına göre, tümör kanserlidir.
- suffering with cancer
- cancered
- cancerous; suffering from cancer
- suffering from cancer
- cancer
The results of Tom's biopsy show that the tumor is cancerous.
-Tom'un biyopsi sonuçlarına göre, tümör kanserlidir.
Dan played violin for children with cancer.
-Dan kanserli çocuklar için keman çaldı.
- kanser
- Cancer
I'd like to have a test for breast cancer.
-Göğüs kanseri için bir test yaptırmak istiyorum.
Scientists haven't found a cure for cancer yet.
-Bilim adamları henüz kanser için bir çare bulmadılar.
- kanserli doku
- parenchyma
- kanserli sert ur
- scirrhus
- kanser
- carcinoma
- sap biçiminde kanserli doku
- pedicle
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von kanserli im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Kanser niteliğinde olan
- Kansere yakalanmış
- Kanser
- amansız hastalık
- Kanser
- akile
- Kanser
- incitmebeni
- Kanser
- dokunmabana
- kanser
- Bir organ veya dokudaki hücrelerin düzensiz olarak bölünüp çoğalmasıyla beliren kötü ur, amansız hastalık, incitmebeni: "Doktorlar, kendisinde ilerlemiş bir kanser bulmuşlardır."- F. R. Atay
- kanser
- Bir organ veya dokudaki hücrelerin düzensiz olarak bölünüp çoğalmasıyla beliren kötü ur, amansız hastalık, incitmebeni