Put pressure on the wound to stop the bleeding.
- Kanamayı durdurmak için yara üstüne baskı uygula.
A doctor quickly cut off his left arm and stopped the heavy bleeding.
- Bir doktor derhal onun sol kolunu kesip çıkardı ve ağır kanamayı durdurdu.
Georgina bit her lips until they bled.
- Georgina kanayıncaya kadar dudaklarını ısırdı.
I bit my tongue until it bled.
- Kanayıncaya kadar dilimi ısırdım.
I bleed easily when I am cut.
- Kesildiğim zaman kolayca kanarım.
His wounded leg began to bleed again.
- Onun yaralı bacağı tekrar kanamaya başladı.
These monarchs are a bunch of bloodthirsty psychopaths.
- Bu hükümdarlar bir sürü kana susamış psikopatlardır.