He bought a shield and a sword.
- O bir kalkan ve bir kılıç aldı.
All the police officers were equipped with shields to defend themselves against the rioters.
- Bütün polis memurları kendilerini ayaklanmacılara karşı korumak için kalkanlarla donatıldı.
I'm not an early riser.
- Ben erken kalkan biri değilim.
I used to be a night owl, but now I'm an early riser.
- Eskiden bir gece kuşuydum fakat şimdi bir erken kalkanım.