Tom didn't even attempt to help Mary.
- Tom bile Mary'ye yardım etmeye kalkışmadı.
Don't attempt to steal other people's belongings!
- Diğer insanların eşyalarını çalmaya kalkışma!
We put off our departure because of the rain.
- Kalkışımızı yağmur nedeniyle erteledik.
The train's departure will be delayed.
- Trenin kalkışı ertelenecek.
They were waiting for the signal to start.
- Onlar kalkış sinyalini bekliyorlardı.
Please fasten your seat belt during takeoff and landing.
- Lütfen kalkış ve iniş sırasında emniyet kemerinizi bağlayın.
The airplane is ready for takeoff.
- Uçak kalkış için hazır.
I like watching planes take off.
- Uçakların kalkışını izlemeyi severim.
Tom watched the helicopter take off.
- Top helikopterin kalkışını izledi.