kalk

listen to the pronunciation of kalk
Türkisch - Englisch
up
got up

During the intermission I got up to stretch my legs. - Molada bacaklarımı germek için kalktım.

Bill got up so early that he caught the first train. - Bill çok erken kalktı ve ilk treni yakaladı.

rise up
gotten up
get up

What time do you usually get up? - Genellikle saat kaçta kalkarsın?

I always get up at six. - Her zaman altıda kalkarım.

{f} take off

Tom spent all afternoon at the airport watching the airplanes land and take off. - Tom tüm öğleden sonrayı havaalanında inip kalkan uçakları izleyerek geçirdi.

Their plane will soon take off. - Onların uçakları yakında kalkacak.

kalk borusu
rouse
kalk borusu
clarion call
kalk borusu
reveille

Tom played Reveille on his bugle every morning. - Tom borazanı ile her gün kalk borusu çaldı.

kalk zili
rouse
kalk-sinter
(Jeoloji) calc-sinter
Türkisch - Türkisch
Bir dilden başka bir dile olduğu gibi çevrilen deyim
kalk borusu
Bir kıtayı veya bir gemideki tayfaları uyandırmak için belirli saatte boru ile verilen işaret