She removed the papers from the desk.
- Kağıtları masadan kaldırdı.
We removed the old furniture.
- Eski mobilyayı kaldırdık.
First, remove the burrs.
- Önce çapakları kaldırın.
She removed the papers from the desk.
- Kağıtları masadan kaldırdı.
The policeman lifted the box carefully.
- Polis kutuyu dikkatlice kaldırdı.
He hurt his arm lifting so much weight.
- Çok fazla ağırlık kaldırırken kolunu incitti.
My wrists were sore after lifting wieghts.
- Ağırlıklar kaldırdıktan sonra bileklerim ağrıdı.
Tom is lifting weights.
- Tom ağırlık kaldırıyor.
The abolition of slavery in Europe eventually reached the American continent.
- Avrupa'da köleliğin kaldırılması, sonunda Amerikan anakarasına ulaştı.
He was not an abolitionist.
- O, köleliğin kaldırılmasından yana biri değildi.