Jefferson remained calm.
- Jefferson sakin kaldı.
At the end of the party, only two guests remained.
- Partinin sonunda, sadece iki misafir kaldı.
The door remaining locked up from inside, he could not enter the house.
- Kapı içeriden kilitli kaldığı için, o, eve giremedi.
How many days will you remain in London?
- Londra'da ne kadar kalacaksın?
How long will you remain in London?
- Londra'da ne kadar kalacaksın?
I want to stay here longer.
- Burada daha uzun kalmak istiyorum.
He stayed in New York for three weeks.
- O, üç hafta New York'ta kaldı.
I should study now, but I prefer staying on Tatoeba.
- Şimdi çalışmalıyım ama Tatoeba'da kalmayı tercih ediyorum.
I'm now staying at my uncle's.
- Şu an amcamın evinde kalıyorum.
The reason both brothers gave for remaining bachelors was that they couldn't support both airplanes and a wife.
- Her iki erkek kardeşin bekar kalmak için ileri sürdüğü neden onların hem uçaklara hem de bir eşe bakamayacaklarıydı.
The door remaining locked up from inside, he could not enter the house.
- Kapı içeriden kilitli kaldığı için, o, eve giremedi.
He remains calm in the face of danger.
- O, tehlike karşısında sakin kalır.
The hotel remains closed during the winter.
- Otel kış boyunca kapalı kalır.