Türkisch - Englisch
Definition von kakma im Türkisch Englisch wörterbuch
- embossment
- inlaid
- push, shove
- push, shove; inlaying; driving in, nailing; inlay; inlaid
- mounted
- driving in
- (İnşaat) indent
- inlay
- push
- rush
- enchase
- marquetry
- kakma ile süslemek
- damask
- kakma iş
- buhl
- kakma işi
- damascening
- kakma işi
- marquetry
- kakma işi
- inlaid work
- kakma işi
- repousse
- kakma işi yapmak
- (taş) set
- kakma işlemek
- inlay
- kakma yapmak
- to inlay
- kakmak
- embed
- kakmak
- drive in
- kakmak
- nail
- kakmak
- prod
- kakmak
- mount
- sedef kakma
- mother of pearl inlaid
- altın kakma
- 1. design of inlaid golden wire. 2. inlaid with gold
- başa kakma
- taunt
- itip kakma
- hustle and bustle
- itip kakma
- scrummage
- itip kakma
- scrum
- kakmak
- to push, to prod; to drive in, to nail; to inlay
- kakmak
- to tap (something) in
- kakmak
- beetle
- kakmak
- push
- kakmak
- to push, give a push (to)
- kakmak
- inlay
- kakmak
- bestud
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von kakma im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Kakmak işi
- Ağaç üzerinde veya diğer ahşap malzemede, mobilyada, belirlenmiş desen ve çizimlere göre oyulmuş yuvalara gümüş, sedef gibi süs maddeleri kakılıp oturtularak yapılan
- Levhalara arkadan kakılıp, vurularak yapılan resim
- Ahşap malzemede belirlenmiş desen ve çizimlere göre oyulmuş yuvalara gümüş, süs malzemeleri kakılıp uturtularak yapılan süsleme
- Büyük kaya çıkıntısı
- kakma aşı
- Tepesi düzgün şekilde kesilmiş ağacın bir kenarında açılan üçgen biçimindeki yarığa, ucu aynı şekilde yontulmuş kalemin yerleştirilip aşı bağı ile bağlanması ve aşı macunu ile örtülmesi şeklinde uygulanan bir kalem aşısı
- Kakmak
- kakalamak
- kakmak
- İtmek, vurmak
- kakmak
- Vurarak dar bir yere sokmak
- kakmak
- Kakma yapmak
- sedef kakma
- Abanoz, maun, ceviz gibi değerli ahşapların üzerine değişik motifleri gömme yöntemiyle yapılan süsleme