They all have arms, legs, and heads, they walk and talk, but now there's SOMETHING that wants to make them different.
- Onların hepsinin, kolları, bacakları, ve kafaları var,onlar yürürler ve konuşurlar, ama şimdi onlara farklı yapmak isteyen bir şey var.
The mistake cost him his head.
- Hata onun kafasına mal oldu.
Try to reproduce the music in your mind.
- Kafanızda müziği yeniden oluşturmaya çalışın.
You've got a one-track mind.
- Kafan tek taraflı çalışıyor.
My friend is obsessed with this.
- Arkadaşım buna kafayı takmış durumda.
When Tom was a kid, he became obsessed with the girl who lived across the street from him.
- Tom çocukken, sokağın karşı tarafında yaşayan kıza kafayı takmıştı.
Why did Tom blow his brains out?
- Neden Tom kafasına ateş ederek intihar etti?
Tom has been racking his brains for a solution to the problem.
- Tom soruna bir çözüm için kafa patlatıyor.
We're at our wits' end.
- Kafamız allak bullak olmuş durumda.
Tom is a conspiracy nut.
- Tom kafayı komplo teorileriyle bozmuş biri.
A skull shaped asteroid flew by the Earth on Halloween.
- Bir kafatası şeklinde bir asteroid, Cadılar Bayramı'nda Dünya'nın yanından geçip gitti.
Tom has a tattoo of a skull on his chest.
- Tom'un göğsünde bir kafatası dövmesi var.