kafatasları

listen to the pronunciation of kafatasları
Türkisch - Englisch
craniums
skulls

The wall around the hut was made of human bones and on its top were skulls. - Kulübe etrafındaki duvar insan kemiklerinden yapılmış ve onun üstünde kafatasları vardı.

kafatas
skull

She keeps a human skull on her desk. - O, masasında bir insan kafatası tutuyor.

Tom has a tattoo of a skull on his chest. - Tom'un göğsünde bir kafatası dövmesi var.

kafatas
brainpan
kafatas
cranium
kafatasları
Favoriten