kabadayılar

Türkisch - Englisch

Definition von kabadayılar im Türkisch Englisch wörterbuch

hoodlums

plural of hoodlum

Relevante Übersetzungen

kabadayı

{i} rowdy

My brother has been much too rowdy lately. - Erkek kardeşim son zamanlarda çok kabadayı oldu.

kabadayı

{i} bully

Pick on somebody your own size, you bully. - Kendi bedeninde birine sataş, sen kabadayı.

Go and beat up that bully. - Git ve o kabadayıyı döv.

kabadayı

{i} tough

kabadayı

hood

kabadayı

tough guy

kabadayı

hooligan

kabadayı

hoodlum

kabadayı

jackboot

kabadayı

swashbuckler

kabadayı

toughie

kabadayı

ruffian

kabadayı

swaggering, rough-and-ready fellow, tough guy

kabadayı

blusterer

kabadayı

(Konuşma Dili) the best (of anything)

kabadayı

bulldozer

kabadayı

bully, tough guy, roughneck, rough, toughie

kabadayı

tough, gutsy; manly

kabadayı

villain

kabadayı

roughneck

kabadayı

hector

kabadayı

rapscallion

kabadayı

rough

kabadayı

swaggering

Türkisch - Türkisch

Definition von kabadayılar im Türkisch Türkisch wörterbuch

Relevante Übersetzungen

kabadayı

Korkusuz, iyi dövüşen, kendine özgü namus kurallarının dışına çıkmayan kimse: "Ramazan, sertliği, zulmü ile ün salmış bir kabadayı idi."- H. E. Adıvar

kabadayı

Bir şeyin en iyisi, başta geleni

KABADAYI

Yürekli

KABADAYI

(Osmanlı Dönemi) Kimseden korkmaz görünerek şuna buna meydan okuyan kimse, yiğit taslağı

KABADAYI

(Osmanlı Dönemi) Mc: Cesur, kahraman, cengâver. Eskiden kabadayılar ağırbaşlı, fenalıktan kaçınır, iyiliği sever insanlar oldukları için muhitlerinde hürmet görürlerdi. (O.T.D.S.)

KABADAYI

İyi dövüşen, kendine özgü namus kurallarının dışına çıkmayan kimse: "Ramazan, sertliği, zulmü ile ün salmış bir kabadayı idi."- H. E. Adıvar

KABADAYI

Bir şeyin en iyisi, başta geleni

Kabadayı

efe

kabadayı

Babayiğit, koçak

kabadayı

Korkusuz, iyi dövüşen, kendine özgü namus kurallarının dışına çıkmayan kimse

kabadayı

Külhanbeyi, hayta

Silbentrennung

ka·ba·da·yı·lar