kaçan

listen to the pronunciation of kaçan
Türkisch - Englisch
fugitive
fled
fleeing from
fled from
{s} renegade
kaçan kaçana
helter-skelter
Kaçan balık büyük olur
(Atasözü) Praising what is lost makes the remembrance dear
kaza yapıp kaçan sürücü
hit and run driver
kaç
how much?

Tom should know exactly how much money we have to spend. - Tom kaç para harcamak zorunda olduğumuzu tam olarak bilmeli.

Tom checked his wallet to see how much money he had. - Tom kaç parası olduğunu görmek için cüzdanını kontrol etti.

kaç
how many; many
toplumdan kaçan kimsenin kapandığı evi
cell
cevap vermekten kaçan
evasive
kaç
{f} escape

He escaped under cover of the darkness. - O, karanlıktan faydalanarak kaçtı.

His escape attempt was successful. - Kaçış denemesi başarılıydı.

kaç
many

How many kids do you have? - Kaç tane çocuğun var?

How many children do you have? - Kaç tane çocuğun var?

kaç
how

How many children do you have? - Kaç tane çocuğun var?

How many pens do you have? - Kaç tane dolma kalemin var?

kaç
how many

How many times does the bus run each day? - Otobüs her gün kaç kez çalışır?

How many pens do you have? - Kaç tane dolma kalemin var?

kaç
scoot
kaç
abscond

Tom absconded with millions of dollars from his company and is living a life of luxury on an island in the Mediterranean. - Tom şirketten milyonlarca dolar ile kaçtı ve Akdeniz'de bir adada lüks bir hayat yaşıyor.

Tom absconded with all the money donated for earthquake relief. - Tom deprem yardımı için bağışlanan tüm parayla birlikte kaçtı.

kaç
got out of
kaç
break out

We've got to break out tonight or I'll go crazy! - Biz bu gece kaçmak zorundayız, yoksa çıldıracağım.

Tom helped me break out of jail. - Tom hapisten kaçmama yardım etti.

kaç
run off

Layla has probably run off again. - Leyla muhtemelen yine kaçtı.

It's too late to shut the barn door after the horse has run off. - At kaçtıktan sonra ahır kapısını kapatmak için çok geç.

kaç
{f} escaping

The prisoners are escaping! - Mahkumlar kaçıyorlar!

Gas was escaping from a crack in the pipe. - Borudaki bir çatlaktan gaz kaçıyordu.

kaç
turn tail
kaç
run away

When they are in danger, they run away. - Onlar tehlikede olduğunda, kaçarlar.

Did you see anyone run away? - Birinin kaçtığını gördün mü?

kaç
{f} fled

She fled for fear of being caught. - O yakalanma korkusuyla kaçtı.

A large animal fled from the zoo. - Büyük bir hayvan hayvanat bahçesinden kaçtı.

kaç
get out of

We should get out of here now. - Buradan hemen kaçmalıyız.

What time did you get out of bed yesterday? - Dün saat kaçta yataktan çıktın?

kaç
flee

There is no reason for her to flee. - Onun kaçması için bir sebep yok.

Twenty sparrowhawks flee before an owl. - Yirmi atmaca bir baykuşun önünde kaçtı.

gözden kaçan
overlooked
acele kaçan
scutter
alacaklıdan gece gizlice kaçan borçlu
fly by night
alacaklıdan kaçan borçlu
absconding debtor
aşırıya kaçan istek
tall order
aşırıya kaçan kimse
out and outer
aşığı ile kaçan kimse
eloper
borçlarını ödemeden kaçan kimse
levanter
geri kaçan
wincer
gerçeklerden kaçan
escapist
gerçeklerden kaçan kimse
escapist
hapisten kaçan tutuklu
prison breaker
kaç
cheese it
kaç
elope

Why don't we just elope? - Biz neden sadece kaçmıyoruz?

Layla has eloped with Fadil. - Leyla, Fadıl'la kaçtı.

kulağa kaçan
(Tabiat Doğa) (böcek, haşere) earwig
sevgilisi ile gizlice kaçan
eloper
sorumluluktan kaçan kimse
cop out
sorumluluktan kaçan kimse
cop out artist
topluluktan kaçan kimse
hermit
toplumdan kaçan
asocial
toplumdan kaçan kadın
anchoress
toplundan kaçan adam
anchorite
vurup kaçan
tip and run
vurup kaçan
hit-and-run
vurup kaçan şoför
hit and run driver
çarpıp kaçan
hit-and-run
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) GÜRİZ
kaç
Herhangi bir şeyin niceliğini sormak için kullanılan soru sıfatı: "Yakup Kadri'nin romanlarının kaç dile çevrildiğini bilen bile yoktur."- Ç. Altan
kaç
Birçok: "Kaç gündür ben de bunu söyleyecektim, söyleyemiyorum."- O. Kemal
kaç
Birçok
kaç
Batı Hindistan'da eski bir Hindu devleti
kaç
Sonbahar
kaç
Herhangi bir şeyin niceliğini sormak için kullanılan soru sıfatı
Englisch - Türkisch