He anonymously donated a large sum of money to the Red Cross.
- O, kızılhaç'a isimsiz olarak büyük bir miktarda para bağışladı.
By the summer of 1920, the Red Scare was over.
- 1920 yazına doğru Kızıl Panik bitmişti.
Several hundred years ago, scarlet fever epidemics killed thousands of people throughout the continent.
- Birkaç yüzyıl önce kızıl hastalığı salgını kıtanın her yanında binlerce insanı öldürdü.
Several hundred years ago, scarlet fever epidemics killed thousands of people throughout the continent.
- Birkaç yüzyıl önce kızıl hastalığı salgını kıtanın her yanında binlerce insanı öldürdü.
I had three girlfriends: the first was a blonde, the second a brunette, and the third a redhead.
- Üç sevgilim vardı: ilki sarışın, ikincisi esmer, üçüncüsü kızıl saçlıydı.
I like to be a redhead.
- Ben kızıl saçlı olmaktan hoşlanırım.
She was a member of the Red Army Faction.
- O, Kızıl Ordu Fraksiyonu'nun bir üyesiydi.
Tom has a mahogany desk.
- Tom bir kızıl kahverengi sıraya sahip.
Tom is a redhead, isn't he?
- Tom kızıl saçlı, değil mi?
Adil the Kazakh believes that Neanderthals had red hair.
- Kazakistanlı Adil, Neandertallerin kızıl saçlı olduklarına inanıyor.