Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

kıymetlenmek

listen to the pronunciation of kıymetlenmek
Türkisch - Englisch
to rise in value, to gain value değerlenmek
to increase in value, become more valuable
rise in value
gain value
kıymet
value

Health is a treasure, the value of which is known only to the sick. - Sağlık değerli bir hazinedir, kıymeti sadece hasta olunca bilinir.

Health is not valued till sickness comes. - Sağlık, hastalık gelene kadar kıymetli değildir.

kıymet
dignity
kıymet
value, worth değer
kıymet
securities
kıymet
precious

Water is as precious as air. - Su da hava kadar kıymetlidir.

My father used to say that time is precious. - Babamın o zaman söylediği kıymetli.

kıymet
rate
kıymet
account
kıymet
(Ticaret) value as in original policy
kıymet
preciousness
kıymet
price
Kıymet
(isim) Value, worth
kıymet
esteem
kıymet
valuation
Türkisch - Türkisch
Değerlenmek
KIYMET
(Osmanlı Dönemi) Değer, baha, semen, bedel
kıymet
Değer: "Bir özleyiş ve bir korkudan sonra bayrağın kıymetini ne kadar daha başka, ne kadar daha yakından duyuyordum."- R. E. Ünaydın
kıymet
Değer
kıymetlenme
Kıymetlenmek işi