She is careless about her attire.
- O, kıyafeti hakkında dikkatsiz.
What kind of women's attire does Tom like?
- Tom ne tür kadın kıyafetlerinden hoşlanır?
I bought a new dress for her on his behalf.
- Ben onun adına bir yeni kıyafet aldım.
There is no dress code.
- Kıyafet zorunluluğu yok.
We went up two floors to reach the apparel stalls.
- Kıyafet tezgahlarına ulaşmak için iki kat yukarı çıktık.
He wore a pirate costume for Halloween.
- Cadılar Bayramı için bir korsan kıyafeti giydi.
Have you decided what your Halloween costume will be?
- Cadılar Bayramı kıyafetinin ne olacağına karar verdin mi?
What did Tom think of your outfit?
- Tom kıyafetinle ilgili ne düşündü?
I love the outfit you're wearing.
- Giydiğin kıyafeti seviyorum.
This clothing is my coworker's, not mine.
- Bu kıyafetler benim iş arkadaşımın, benim değil.
Today sure is hot! I wore the wrong kind of clothing.
- Bugün elbette sıcak! Yanlış türde kıyafet giydim.