kısa bir süre

listen to the pronunciation of kısa bir süre
Türkisch - Englisch
awhile
for a while

I want to leave these packages for a while. - Bu paketleri kısa bir süreliğine bırakmak istiyorum.

short while

Hurry up, the train stops here for a short while. - Acele et! Tren burada kısa bir süre için durur.

She stayed there for a short while. - O kısa bir süre orada kaldı.

brief moment
kısa bir süre önce
A short while ago
kısa bir süre için
for the time
Türkisch - Türkisch
parça
bir ara
kısa bir süre
Favoriten