He seldom, if ever, comes. - O nadiren, kırk yılda bir, gelir.
He seldom, if ever, comes.
O nadiren, kırk yılda bir, gelir.
She seldom, if ever, goes to movies by herself. - Nadiren, kırk yılda bir, kendi başına sinemaya gider.
She seldom, if ever, goes to movies by herself.
Nadiren, kırk yılda bir, kendi başına sinemaya gider.