Türkisch - Englisch
Definition von kınayan im Türkisch Englisch wörterbuch
- reproachful
- Expressing or containing reproach; upbraiding; opprobrious; abusive
- {a} scurrilous, abusive, infamous
- Reproachful expressions or remarks show that you are disappointed, upset, or angry because someone has done something wrong. She gave Isabelle a reproachful look + reproachfully re·proach·ful·ly Luke's mother stopped smiling and looked reproachfully at him. a reproachful look, remark etc shows that you are criticizing someone or blaming them
- {s} accusatory, blaming; rebuking, admonishing; expressing censure, condemnatory
- Occasioning or deserving reproach; shameful; base; as, a reproachful life
- expressing reproof or reproach especially as a corrective
- kına
- (Turizm) henna night
- Kına
- alcanna
- Kına
- hena
- Kına
- alkanet
- kına
- condemn
Western leaders condemned the action.
-Batılı liderler eylemi kınadı.
The government's actions were condemned worldwide.
-Hükümetin etkinlikleri dünya çapında kınandı.
- kına
- henna
- kına
- henna, Egyptian privet, Jamaica mignonette
- kına
- censure
Many topics were discussed during the interview, but some of them were censured.
-Görüşme boyunca birçok konu görüşüldü ama bazıları kınandı.
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von kınayan im Türkisch Türkisch wörterbuch
- KINA
- (Osmanlı Dönemi) Râzı olmak, kabul etmek
- Kına
- rakan
- Kına
- (Osmanlı Dönemi) YÜRNA
- Kına
- (Osmanlı Dönemi) ULLAME
- Kına
- hınna
- Kına
- hına
- Kına
- (Osmanlı Dönemi) HİZAB
- Kına
- (Osmanlı Dönemi) RAD'
- kına
- Saç ve elleri boyamakta kullanılan toz
- kına
- Kına ağacının kurutulmuş yapraklarından elde edilen, saç ve elleri boyamakta kullanılan toz: "Genç güzel aşçı kadının kirpiklerinde sürme, parmaklarında kına yoktu."- A.Gündüz
- kına
- Kına ağacının kurutulmuş yapraklarından elde edilen, saç ve elleri boyamakta kullanılan toz
- kına
- Aynı adı taşıyan ağacın kurutulmuş yapraklarından elde edilen, saç ve elleri boy amakta kullanılan toz