küs'

listen to the pronunciation of küs'
Türkisch - Englisch

Definition von küs' im Türkisch Englisch wörterbuch

küs
stuffy
küs
offended

You had better invite them or they will be offended. - Onları davet etsen iyi olur yoksa küsecekler.

Tom said that he was offended. - Tom küskün olduğunu söyledi.

küs
angry, cross, offended, peeved
küs
child's language sullen, mad, put out, peeved
küs küs
sullenly, angrily, peevishly, resentfully
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) Tâbi olmak, ittiba etmek, uymak
küs
Küsmüş, dargın
küs küs
Dargın bir biçimde