Türkisch - Englisch
Definition von kötüleş im Türkisch Englisch wörterbuch
- get worse
This afternoon the weather is going to get worse.
-Bu öğleden sonra hava kötüleşecek.
You should consult a doctor if the symptoms get worse.
-Belirtiler daha da kötüleşiyorsa bir doktora danışmalısın.
- deteriorate
Tom's and Mary's relationship continued to deteriorate.
-Tom'un ve Mary'nin ilişkisi kötüleşmeye devam etti.
The situation has really deteriorated.
-Durum gerçekten kötüleşti.