kötü çok

listen to the pronunciation of kötü çok
Türkisch - Englisch
bad lot
A bad person

But he's a bad lot, is the master — a thorough bad lot, take my word for it, and I'm one as knows him well — too well, by a deal.

wicked
çok kötü
(Gıda) very bad

His behavior, as I remember, was very bad. - Onun davranışı, benim hatırladığım gibi, çok kötüydü.

Tom has a very bad reputation around town. - Tom şehrin civarında çok kötü bir üne sahiptir.

çok kötü
terrible

Is it really so terrible? - O gerçekten çok kötü mü?

Smoking is terrible for your health. - Sigara içmek sağlığınız için çok kötüdür.

çok kötü durumda
at a low ebb
çok kötü
abominable
çok kötü
execrable
çok kötü
unmentionable
çok kötü
miserable

The experiment resulted in a miserable failure. - Deney çok kötü bir başarısızlıkla sonuçlandı.

The weather was miserable yesterday. - Hava dün çok kötüydü.

çok kötü
criminal
çok kötü
sad
çok kötü
nefarious
çok kötü
deplorable

The road is in a deplorable state. - Yol çok kötü durumda.

çok kötü
evil

There is much evil in the world. - Dünyada çok kötülük var.

Some people are evil. - Bazı insanlar çok kötüdür.

çok kötü
wretched
çok kötü
awfully
çok kötü
egregious
çok kötü
how about that?
çok kötü
bad

How's it going? Not too bad. - Nasılsın? Çok kötü değil.

His behavior, as I remember, was very bad. - Onun davranışı, benim hatırladığım gibi, çok kötüydü.

çok kötü
diabolical
çok kötü
atrocious
çok kötü
abysmal
çok kötü
unspeakable
çok kötü
vicious
çok kötü
ghastly
çok kötü
calamitous
çok kötü
very bad, abysmal, execrable
çok kötü
thumbs down
çok kötü dövmek
wallop
çok kötü olma
terribleness
çok kötü şekilde
atrociously
kötü çok
Favoriten