kästen

listen to the pronunciation of kästen
Türkisch - Englisch

Definition von kästen im Türkisch Englisch wörterbuch

kasten
on purpose

The boy stepped on my foot on purpose. - Çocuk kasten ayağıma bastı.

You did this on purpose, didn't you? - Bunu kasten yaptın, değil mi?

kasten
deliberately

Tom realized Mary was deliberately avoiding him. - Tom Mary'nin kendisinden kasten kaçındığını fark etti.

Tom is being deliberately deceptive. - Tom kasten aldatıcı oluyor.

kasten
intentionally

I know you'd never do that intentionally. - Onu kasten yapmayacağını biliyorum.

Are you saying you intentionally hide your good looks? - Güzelliğini kasten sakladığını mı söylüyorsun?

kasten
consciously
kasten
deliberately, intentionally, on purpose
kasten
maliciously
kasten
by design
kasten
knowingly

Tom and Mary nod at each other knowingly. - Tom ve Mary kasten birbirine kafa salladı.

kasten
intentionally, deliberately, purposely, on purpose, by design, knowingly
kasten
of malice aforethought
kasten
purposely
kasten
studiedly
kasten
willfully
kasten
with malice prepense
kasten
wilfully
kasten
with malice aforethought
kasten
wittingly
kasten
of malice prepense
kasten yapmak
To do it deliberately
kasten adam öldürme
wilful murder
kasten adam öldürme
willful murder
kasten el vermek
(iskambil) underplay
kasten yanlış haber verme
disinformation
kasten öldürmek
murder
kasten
deliberate

Tom realized Mary was deliberately avoiding him. - Tom Mary'nin kendisinden kasten kaçındığını fark etti.

She opened my messages and ignored them deliberately. - O benim mesajlarımı açtı ve kasten onları görmezden geldi.

kasten
purposefulness
kasten
designedly
kasten
purposeful
kasten
knowing

Tom and Mary nod at each other knowingly. - Tom ve Mary kasten birbirine kafa salladı.

kasten
purpose

You did this on purpose, didn't you? - Bunu kasten yaptın, değil mi?

Tom didn't do it on purpose. - Tom bunu kasten yapmadı.

kasten
witting
vücutta kasten açılan yara
self inflicted wounds
Türkisch - Türkisch

Definition von kästen im Türkisch Türkisch wörterbuch

kasten
(Osmanlı Dönemi) bile bile, isteyerek
kasten
Kasıtla, bile bile ve isteyerek: "Fakülteye giderken kasten kaçırırdım otobüsü."- Ç. Altan
kasten
Kasıtla, bile bile ve isteyerek