Bir çocukluk hastalığı onu kör bıraktı.
- A childhood illness left her blind.
Joan zor bir çocukluk geçirmesine rağmen büyük bir aktrist oldu.
- Joan became a great actress in spite of having had a difficult childhood.
Çocukluk çağında, zaman yavaş olarak geçer.
- In childhood, time passes slowly.