joined or linked together

listen to the pronunciation of joined or linked together
Englisch - Türkisch

Definition von joined or linked together im Englisch Türkisch wörterbuch

connected
{s} bağlı

Tom henüz internet'e bağlı değildi. - Tom hasn't connected to the Internet yet.

Bu telefon faks makinesine bağlıdır. - This telephone is connected to the fax machine.

connected
aktarmalı
connected
çalıştırma
connected
bağlanmış
connected
(Bilgisayar) bağlanıldı
connected
-e ait
connected
münasebette bulunmak
connected
(Bilgisayar) bağlantı kuruldu
connected
(Bilgisayar) bağlandı

Bir insan aya indi. Berlinde bir duvar yıkıldı. Bir dünya kendi bilimimizle ve hayal gücümüzle bağlandı. - A man touched down on the moon. A wall came down in Berlin. A world was connected by our own science and imagination.

Hayatımda ilk defa birine bu kadar bağlandığımı hissettim. - It's the first time in my life I've felt so connected with someone.

connected
birleştirilmiş
connected
{f} bağlan

Bir insan aya indi. Berlinde bir duvar yıkıldı. Bir dünya kendi bilimimizle ve hayal gücümüzle bağlandı. - A man touched down on the moon. A wall came down in Berlin. A world was connected by our own science and imagination.

Bu onunla nasıl bağlantılı? - How is this connected to that?

connected
{s} bitişik
connected
{s} yakın
connected
{s} ilgili

Mary sincaplarla ilgili her şeyi toplar. - Mary collects anything that's connected with squirrels.

Fadıl'ın Leyla'nın ortadan kaybolmasıyla ilişkili olduğuyla ilgili hiç kanıt yoktu. - There was no proof that Fadil was connected to Layla's disappearance.

connected
birleş/bağla
connected
{s} with -e bağlı, ile ilgili, -e ait
connected
{f} bağla: adj.bağlanmış
Englisch - Englisch
connected
joined or linked together

    Silbentrennung

    joined or linked to·geth·er

    Türkische aussprache

    coynd ır lîngkt tıgedhır

    Aussprache

    /ˈʤoind ər ˈləɴɢkt təˈgeᴛʜər/ /ˈʤɔɪnd ɜr ˈlɪŋkt təˈɡɛðɜr/
Favoriten