Tom masamızda bize katılmak için uğradı.
- Tom came over to join us at our table.
Beth'in ebeveynlerinin ne zaman misafirleri olsa, o, yetişkinlerin konuşmasına katılmak ister.
- Whenever Beth's parents have guests, she wants to join their adult talk.
Kollajen, dokuların birleştirilmesine yardımcı olan bir proteindir.
- Collagen is a protein that aids the joining of tissues.
Omuz kol ve gövdeyi birleştirir.
- Shoulder joins arm and trunk.
Daha sonra bir kişi daha bize katılıyor olacak.
- One more person will be joining us later.
Kulübe katılmaz mısın?
- Will you join our club?
Şimdi katıl ve tam bir yıl boyunca ödeme yapma.
- Join now and pay nothing for a whole year.
Lütfen katılmak için çekinmeyin.
- Please feel free to join in.
Tom grubumuza katılmayı açıkça istemedi.
- Tom clearly isn't interested in joining our group.
Tom Mary'nin orduya katılmasını engellemeye çalıştı.
- Tom tried to prevent Mary from joining the army.
Geçen yaz, sonunda on iki yıl önce katılmış olduğum firmadan ayrıldım.
- Last summer, I finally left the firm that I had joined twelve years before.
Partiye katılmış olmayı umuyordum.
- I hoped to have joined the party.
Daha sonra bir kişi daha bize katılıyor olacak.
- One more person will be joining us later.
Bu şubat ayında bir piyano yarışmasına katılıyorum.
- I am joining the piano competition this February.
Kollajen, dokuların birleştirilmesine yardımcı olan bir proteindir.
- Collagen is a protein that aids the joining of tissues.
Omuz kol ve gövdeyi birleştirir.
- Shoulder joins arm and trunk.
These two rivers join in about 80 miles.
We joined our efforts to get an even better result.
Most politicians have joined a party.
I will join you watching the football game as soon as I have finished my work.
You're getting poor response times? Join the club!.
... So I'm going to start a race here and I'm going to join it ...
... world, and we couldn't be happier to have her here. So join me in welcoming Taylor Swift. ...