Arada sırada kendinizi başkasının yerine koymak iyidir.
- It's good to put yourself in someone else's place now and then.
Tom Mary'nin başkası ile görüştüğünü bilmiyordu.
- Tom didn't know Mary was seeing someone else.
Benim anadilim bir başkası için yabancı dildir.
- My native language is a foreign language for someone else.
Tom şu anda bir başkasıyla evlidir.
- Tom is married to someone else now.
Tom onu başkasına sattı.
- Tom sold it to somebody else.
Bu belki artık bir başkasının sorunu olmayabilir.
- This may end up being somebody else's problem.