Onun bu görev için nitelikli olması en az iki yılını alacak.
- Sie wird mindestens zwei Jahre brauchen, um für diesen Posten qualifiziert zu sein.
Yılın son güzel günlerinin keyfini çıkartıyoruz.
- Wir genießen die letzten schönen Tage in diesem Jahr.
Ailem yirmi yıldır burada yaşıyor.
- Meine Familie wohnte hier zwanzig Jahre lang.
O, altmış yaşında ve beş yıldır dul.
- Sie ist sechzig Jahre und seit fünf Jahren verwitwet.
Geçen sene bir dünya turu yaptım, bu sene yine başka bir yere süreceğim.
- Letztes Jahr habe ich eine Weltreise gemacht, dieses Jahr fahre ich mal woanders hin.
Üzerinden tam bir sene geçti.
- Darüber verging ein ganzes Jahr.
Onun iki yıl önce öldüğünü bilmiyor muydun?
- Weißt du nicht, dass er seit zwei Jahren tot ist?
Onun yaklaşık iki yıl önce vefat ettiğini bilmiyor muydunuz?
- Wussten Sie nicht, dass er vor zwei Jahren verstorben ist?
Geçen sene kurulan lunapark sağolsun şehir popüler oldu.
- Thanks to the amusement park built last year, the city has become popular.
Bu, bizim geçen sene kaldığımız oteldir.
- This is the hotel where we stayed last year.
Yıllar önce orada bir kale vardı.
- There was a castle here many years ago.
Geçen yıl Londra'ya gittik.
- We went to London last year.
Babam yakında kırk yaşında olacak.
- My father will soon be forty years old.
Benim babam sadece on beş yaşında.
- My father is only fifteen years old.
Böyle bir mikrodalga fırınla, her zaman Yılbaşı gecesidir!
- With a microwave oven like this, it's always New Year's Eve!
Her zaman gelecek yıl vardır.
- There's always next year.
Ruslar Fransız yollarını kopyalar, ancak daima elli yıl sonra.
- The Russians copy the French ways, but always fifty years later.
Yılın bu zamanında bir sürü karımız var.
- We have a lot of snow at this time of the year.
Geçen yıl yaklaşık bu zaman çok fazla kar vardı.
- We had a lot of snow about this time last year.
Boston geçen yıl ziyaret ettiğim şehirlerden sadece biri.
- Boston is just one of the cities I visited last year.
İlk birkaç yıl zordu.
- The first few years were difficult.
It is not rare at all to live over ninety years.
- Es ist überhaupt nicht selten, länger als neunzig Jahre zu leben.
It's quite difficult to master French in 2 or 3 years.
- Es ist ziemlich schwierig, Französisch nach 2, 3 Jahren zu beherrschen.
Last year, he spent three months at sea.
- Vergangenes Jahr verbrachte er drei Monate auf See.
I came to Japan last year.
- Ich kam vergangenes Jahr nach Japan.