I didn't mean to intrude.
- Ben izinsiz girmek istemedim.
We didn't mean to intrude.
- Biz izinsiz girmek istemedik.
Please forgive my intrusion, but this is something that you're going to want to hear.
- Lütfen izinsiz girmemi affedin ama bu duymak isteyeceğiniz bir şey.
How dare you trespass on my property!
- Mülkiyetime izinsiz girmeye nasıl cesaret edersin!