izi

listen to the pronunciation of izi
Türkisch - Englisch
trace
trail of
iz
{i} trail
yara izi
scar

I'll still have a scar from that accident. - Hâlâ o kazadan kalma bir yara izim var.

Tom rolled up his sleeve, exposing a hideous scar. - İğrenç bir yara izini açığa çıkarmak için kolunu sıvadı.

iz
{i} track
iz
{i} trace
izi bulunamaz
untraceable
izi olan
vestigial
izi belirsiz olmak
to vanish without a trace, disappear without a trace
izi silinmek
for nothing to be left to let one know that (someone/something) ever existed
iz
streak
iz
{i} impression
ameliyat izi
(Geometri) Scar, surgery scar
iz
footprint
iz
suggestion
iz
kenning
iz
{i} mark
iz
{i} clue
iz
{i} smack
iz
{i} touch
gösterge izi
(Bilgisayar) pointer trail
iz
rutting
iz
token
iz
hound
iz
path
iz
(Otomotiv) tracking
iz
furrow
palet izi
(Askeri) rut
parmak izi
(Anatomi) finger-print
parmak izi leke
fingermark
sivilce izi
(Tıp) acne scar
tekerlek izi
(Otomotiv) wheel track
tekerlek izi
tracking
yara izi
cicatrix
iz
stamp
iz
chip
iz
strain
iz
footing
iz
print
iz
indication
iz
smell
geçmişin izi
scar
iz
tracings
iz
trace to
parmak izi
fingerprint

Tom's fingerprint was evidence that he was there. - Tom'un parmak izi onun orada olduğuna dair delildi.

The police found Tom's fingerprint on the trigger. - Polis tetikte Tom'un parmak izini buldu.

Halep yolunda deve izi aramak
to try to find a needle in a haystack
adres izi
address track
at izi it izine karışmak
to be such a confused society that one can't tell the good people from the worthless
av izi
spoor
av izi
slot
av izi sürmek
spoor
ayak izi
footprint

Did you see any footprints? - Hiçbir ayak izi gördünüz mü?

The police couldn't find any footprints outside Tom's bedroom window. - Polisler Tom'un yatak odası penceresinin dışında herhangi bir ayak izi bulamadılar.

ayak izi
footprint, footstep
ayak izi
footprints of an animal
ayak izi
pad
ayak izi
pug
bayt izi
byte track
başparmak izi
thumbmark
başparmak izi
thumbprint
buhar izi
(Meteoroloji) vapor trail
dağlama izi
stigma
denetim izi
audit trail
diş izi
bite
doğum izi
birthmark
duman izi (uçaktan çıkan)
(İnşaat) contrail
dönüş izi
revolver track
egzoz gazı izi
(Havacılık) exhaust trail
eksen izi
(Jeoloji) axial trace
fizyon-izi yaş tayini
(Jeoloji) fission-track dating
fren izi
(Otomotiv) brake mark
fren izi
skid mark
gaga izi
peck
gelgit izi
tidemark
gemi izi
wake
geyik izi
slot
hadde izi
roll mark
hayvan ayak izi
spoor
it izi at izine karışmak
for a situation to be so confused that one can't tell the good people from the worthless
iz
scar
iz
ichno
iz
ghost
iz
trace, mark, evidence, clue
iz
taint
iz
footprint, track
iz
inkling
iz
trace , track , trail
iz
suspicion
iz
(Geometri) trace
iz
stigma
iz
evidence
iz
odour [Brit.]
iz
birthmark
iz
impress
iz
tincture
iz
odor
iz
dint
iz
hint
iz
ray
iz
clew
iz
shadow
iz
trace, trail, track; print, mark
iz
sign
iz
tinge
iz
pockmark
iz
spoor
iz
{i} vestige
iz
spark
iz
{i} wheal
iz
{i} wale
iz
{i} shades
iz
{i} weal
iz
{i} odour
iz
{i} imprint
iz
sling
jet duman izi
contrail
kamçı izi
welt
kamçı izi
weal
kan izi
trail of blood
kayma izi
skid mark
kaynak izi
(Bilgisayar) welding track
kaynak izi
(Bilgisayar) weld track
kaynak izi
(Otomotiv) weld splatter
kirletici izi
(Meteoroloji) looping
kitaplık izi
library track
kırbaç izi
wale
kırbaç izi
wheal
mermi izi ile nişan alma
(Askeri) tracer control
meteor izi
meteor trail
parmak izi
(leke) fingermark
parmak izi
fingerprint, dactylogram
parmak izi
dactylogram
parmak izi
dab
parmak izi almak
fingerprint
parmak izi ayrıntısı
fingerprint minutia
parmak izi basma
fingerprint impression
parmak izi bölgesi
(Biyokimya) finger print region
parmak izi bölgesi
fingerprint region
parmak izi bırakmak
dab
parmak izi ile ilgili
dactylographic
parmak izi sensörü
fingerprint sensor
pati izi
pug
rakle izi
doctor streak
saat izi
(Bilgisayar,Teknik) clock track
saban izi
groove
saban izi
furrow
sekme izi karakteri
leader character tab
ses izi
sound track
su seviyesi izi
tidemark
tarak izi
(İnşaat) pin rake
taşkın izi
flood mark
tekerlek izi
furrow
tekerlek izi
track
tekerlek izi
rut
tekerlek izi olan
rutty
testere izi
saw kerf
uçak izi
wash
uçak izi
vapor trail
yanma izi
burn
yaprak izi
leaf scar
yara izi
seam
yoğunlaşma izi: bazı şartlar altında uçuş halindeki bir füze veya diğer araç ger
(Askeri) condensation trail
çatlak izi
crack pattern
çekiç izi
hammer mark
İz
military

Tom liked to watch military documentaries. - Tom, askeri belgeselleri izlemekten hoşlandı.

Englisch - Englisch

Definition von izi im Englisch Englisch wörterbuch

iz
2-letter shorthand for Iraq
iz
(v) 3rd person singular form of the verb "to be"
Türkisch - Türkisch
şamanist Türklerde kutsal sayılan dağın, ırmağın pınarın, ağacın sahibi olduğuna inanılan ruhlara verilen ad
Japonya'da bir eyalet
iz
Bir şeyin geçtiği veya önce bulunduğu yerde bıraktığı belirti, nişan, alamet: "Nihayet bir dönemeçte izlerin sahibini gördüm."- S. F. Abasıyanık
ayak izi
Bebeklerin kimliklerini belirlemek ve düztaban olup olmadıklarını anlamak için doğar doğmaz alınan iz
ayak izi
Herhangi bir zemin üzerinde ayağın bıraktığı iz
iz
Bir olay, bir durum veya yaşayıştan geride kalan belirti, eser
iz
Bir şeyin dokunmasıyla geride kalan belirti
iz
Bir şeyin geçtiği veya önce bulunduğu yerde bıraktığı belirti, nişan, alâmet
iz
Bir düzlemin başka bir düzlemle veya bir doğru ile kesişmesinden doğan ara kesit
iz
Bir şeyin dokunmasıyla geride kalan belirti: "Yüzünde birtakım diş ve tırnak izleri vardı."- Y. K. Karaosmanoğlu
iz
Bir olay veya bir durumdan geride kalan belirti, ip ucu, emare
iz
Yeşim Ustaoğlu'nun bir filmi(1993)
iz
Nişan
iz
Bir olay veya bir durumdan geride kalan belirti
parmak izi
Genellikle kimlik belirlemede yararlanılan, parmak uçlarının iç tarafındaki derinin her kişide değişik olan izi
yara izi
Yaranın kapanmasında, iyileşmesinden sonra geride kalan belirti
İZ
(Osmanlı Dönemi) (İZİN) "Hem, vakt, yevm, hîn" gibi kelimelerden sonra ek olarak kullanılır. Meselâ: Hîneizin: O vakit ki. Yevmeizin: O gün ki, kelimelerinde olduğu gibi
İZ
(Osmanlı Dönemi) Mâzi fiillerinden evvel "iz" gelirse: İzküntü muallimen: Muallim olduğum zaman mânasına geliyor. (iz) Yazılmasa mânası, muallim idim olur
İz
(Osmanlı Dönemi)
İz
çığır
İz
(Osmanlı Dönemi) KÜVR
İz
yer
İz
cızık
izi
Favoriten