We'll be in good shape.
- İyi durumda olacağız.
His business affairs are in good shape.
- Onun iş ilişkileri iyi durumda.
He has been well off since he started this job.
- O bu işe başladığından beri oldukça iyi durumda.
This car is in good condition.
- Bu araba iyi durumdadır.
We must keep nature in good condition.
- Biz doğayı iyi durumda tutmalıyız.
Tom is still doing well.
- Tom hâlâ iyi durumda.
He has been well off since he started this job.
- O bu işe başladığından beri oldukça iyi durumda.
He has been well off since he started this job.
- O bu işe başladığından beri oldukça iyi durumda.
Tom is still doing well.
- Tom hâlâ iyi durumda.
That car dealer gave me a bum steer when he told me this used Toyota was in good condition.
- O araba satıcısı bu kullanılmış Toyota'nın iyi durumda olduğunu söylediğinde bana yanlış bilgi vermiş.
We must keep nature in good condition.
- Biz doğayı iyi durumda tutmalıyız.