items

listen to the pronunciation of items
Englisch - Türkisch
(Bilgisayar) öğe

Değerli öğeleri araçta bırakmayın. - Do not leave valuable items in the vehicle.

Bu listedeki öğelerden birini seçin. - Pick one of the items on this list.

(Bilgisayar) öğeleri

Güçlü rüzgarlar güvensiz öğeleri uçurabilir. - Strong winds can blow away unsecured items.

Değerli öğeleri araçta bırakmayın. - Do not leave valuable items in the vehicle.

(Bilgisayar) öğeler

Masanızdaki şu öğelerden hangisini görüyorsunuz? - Which of these items do you see on your desk?

Değerli öğeleri araçta bırakmayın. - Do not leave valuable items in the vehicle.

parçalar

Kırılabilir bu parçalar bütün risklere karşı sigortalanmalıdır. - These fragile items must be insured against all risks.

Bu parçaları elde etmesi oldukça zordur. - These items are rather hard to obtain.

(Nükleer Bilimler) malzeme kalemleri
item
{i} kalem

Lütfen listedeki tüm kalemleri kontrol et. - Please check all the items on this list.

item
{i} madde

Bu gerçek popüler bir madde. - This is a real popular item.

Polis onun sıcak bir madde olduğunu biliyordu. - The police knew it was a hot item.

items selected
(Bilgisayar) öğe seçildi
items disposed of
öğelerin bertaraf
items detected
(Bilgisayar) virüs algılandı
items for sale
satılık eşya
items of the tariff
(Avrupa Birliği) tarife kalemleri
items on
(Bilgisayar) üstündeki öğeler
items on hand
(Askeri) ELDEKİ MADDELER
item
madde/adet
item
{i} çeşit
item
{i} gazet. haber
item
{i} parça

Kırılabilir bu parçalar bütün risklere karşı sigortalanmalıdır. - These fragile items must be insured against all risks.

Bu ünlü bir şirketten bir parça. - That's an item from a famous company.

item
{i} haber
adding items
(Bilgisayar) öğeler ekleniyor
all items
(Bilgisayar) tüm öğeler
arrange items
(Bilgisayar) öğeleri düzenle
balancing items
(Ticaret) denkleştirici işlemler
collapse items
(Bilgisayar) öğeleri daralt
debit items
(Ticaret) pasif kalemleri
debit items
(Ticaret) ödenenler kalemleri
delete items
(Bilgisayar) öğe sil
deleted items
(Bilgisayar) silinmiş ögeler
deleted items
(Bilgisayar) silinmiş öğeler
edit items
(Bilgisayar) öğe düzenle
expense items
masraf öğeleri
expense items
masraf kalemleri
extraordinary items
(Ticaret) olağandışı kalemler
forward items
(Bilgisayar) öğe ilet
group items
(Bilgisayar) öğeleri gruplandır
hide items
(Bilgisayar) gizlenecek öğeler
hide items
(Bilgisayar) öğeleri gizle
item
işlem maddesi
item
(İnşaat) madde J
item
(Ticaret) kayıt
item
poz
item
(Bilgisayar,Pisikoloji, Ruhbilim) item
joint common user items
(Askeri) müşterek kullanım maddeleri
layout items
(Bilgisayar) yerleşim öğeleri
menu items
(Bilgisayar) menü öğeleri
monetary items
(Ticaret) parasal kalemler
more items
(Bilgisayar) diğer öğeler
more items
(Bilgisayar) ek öğeler
move items
(Bilgisayar) öğeleri taşı
move items
(Bilgisayar) öğe taşı
note items
(Bilgisayar) not öğeleri
number of items
(Bilgisayar) öğe sayısı
only my items
(Bilgisayar) yalnızca benim öğelerim
revenue items
(Ticaret) gelir kalemleri
selected items
(Bilgisayar) seçili öğeler
sent items
(Bilgisayar) gönderilmiş öğeler
sent items
(Bilgisayar) gönderilmiş ögeler
sequences of items
(Bilgisayar) öğe dizisi
sequences of items
(Bilgisayar) öğe sırası
sort items by
(Bilgisayar) öğeleri sırala
startup items
(Bilgisayar) startup ıtems
these items
(Bilgisayar) bu öğeler
utility items
(Tekstil) çalışma giysisi
budget items
bütçe kalemleri
item
adet
item
madde fıkra
item
tane
checked items
kontrol öğeleri
credit items
kredi kalemi
electronic items memorandum
elektronik not cihazı
expenditure items
gider kalemleri
household items
ev eşyası
invisible items
görünmeyen kalemler
item
öge

Acele ederseniz, satın almanız için hâlâ bazı seçim ögeleri kalmış olabilir. - If you hurry, there still might be some choice items left for you to buy.

Canım bu anketi doldurmak istemiyor. Çok öge var. - I don't feel like filling out this questionnaire. There are too many items.

register of items received
öğelerin kayıt aldı
short items
eksik mallar
tangible personal property items
kişisel maddi mallara öğeleri
accomodating items
(Ticaret) denkleştiriri kalemler
adopted items of material
(Askeri) ORDU TİPİ MALZEME KALEMLERİ: Kullanılacakları askeri maksada elverişli malzeme kalemleri; tip bakımından ordu tipi olarak sınıflandırılmış; malzeme; malzeme kadro cetvellerine dahil edilmeleri uygun görülen malzeme; bu gibi malzemenin resmi katalog kaynağını ve tip sınıflandırma durumunu göstermek üzere yayınlanmış ordu tipi malzeme listelerinde belirtilmiş malzeme kalemleri
ancillary items
yardımcı öğeler
any items
(Bilgisayar) herhangi bir öğe
apple menu items
Elma Menüsü Öğeleri
asset items
(Ticaret) aktif kalemleri
autonomous items
(Ticaret) otonom kalemler
basic issue list items
(Askeri) DAĞITIM LİSTESİ ANA KALEMLERİ: Teçhizat ana nihai maddesini meydana getiren, çeşitli miktarlardaki müteferrik aksam, ana parça ve teçhizat ile birlikte verilen bütün birinci kademe bakım avadanlıkları, aletler, ikmal maddeleri yedek komple malzeme ve onarım parçalarıdır. Bütün bu kalemler; kullanan birliklere dağıtılan tam ana nihai maddeleri meydana getirir. Genellikle araç teçhizatı (on vehicle material), sarf yedek parçaları (running spares) ve gemi üzerindeki yedek parçalar (on board spares) şeklinde bulunan kalemler bunlar arasındadır
billable items
(Ticaret) faturalanabilir kalemler
capital expenditure items
(Ticaret) sermaye sarf kalemleri
cash items
(Ticaret) kasa senetleri
cash items
(Ticaret) kasayı temsil eden senetler
cash items
(Ticaret) kasayı oluşturan senetler
centralized items
(Askeri) MERKEZDEN İDARE EDİLEN MADDELER: Bir kuvvet komutanlığı veya sınıf dahilinde bir elden idare ve tedarikleri, yetkili makam tarafından emredilmiş ikmal maddeleri
certain items
belli başlı ana kalemler
civilian type items
(Askeri) SİVİL TİPİ MADDELER: Ticari benzeri veya sivil pazarda yeri bulunan -askeri nitelikleri kaldırılmış olanlarda dahil- ikmal maddeleri
civilian type items
(Askeri) sivil tipi maddeler
classification i items
(Askeri) BİRİNCİ SINIF HEK MADDELER: Bak. "classification for disposal"
classification ii items
(Askeri) II NCİ SINIF HEK MADDELER: Bak. "classification for disposal"
close all items
(Bilgisayar) tüm öğeleri kapat
combined common user items
(Askeri) MÜŞTEREK HİZMETE ELVERİŞLİ MADDELER: İki veya daha çok millet tarafından müşterek olarak kullanılan değiş tokuş edilebilir mahiyette maddeler
commercial items
(Askeri) TİCARİ MALZEMELER
contact items
(Bilgisayar) kişi öğeleri
controlled cryptographic items
(Askeri) kontrollü kripto malzemesi
controlled export items
(Askeri) kontrollü ihraç maddeleri
controlled items
(Askeri) (EXPORT) KONTROLLU İHRAÇ MADDELERİ (HV.): Özel ihracat kontrollarına tabi tutulmaları kararlaştırılmış emtia
copy items
(Bilgisayar) öğe kopyala
copying items
(Bilgisayar) öğeler kopyalanıyor
create items
(Bilgisayar) öğe oluştur
credit items
(Ticaret) aktif alınanlar
decentralized items
(Askeri) SERBEST BIRAKILMIŞ MADDELER; İKMALİNDE YETKİ GENİŞLİĞİ TANINMIŞ MADDELER: Münasip yetkili makam tarafından idare ve tedariklerinin mahallinden yapılması için emir verilmiş ikmal maddeleri
deleted items
sildiğiniz e posta mesajları
deleting items
(Bilgisayar) öğeler siliniyor
desktop items
(Bilgisayar) masaüstü öğeleri
detailed items
(Bilgisayar) ayrıntılı öğeler
disabled items
(Bilgisayar) devre dışı öğeler
expand items
(Bilgisayar) öğeleri genişlet
expendable items
(Askeri) sarf edilebilir maddeler
expendable items
(Askeri) tüketilebilen maddeler
expendable items
(Askeri) SARFEDİLEBİLİR MADDELER, TÜKETİLEBİLEN MADDELER: Bak. "expendable supplies and materials"
fast moving items
(Ticaret) hızlı giden parçalar
fast moving items
(Ticaret) hızlı sarf parçaları
high mortality items
(Askeri) YIPRANMA DERECESİ YÜKSEK MADDELER
high value asset control items
(Askeri) YÜKSEK DEĞERLİ KAYNAK KONTROL MADDELERİ: Yüksek yatırım değeri olan maddelerin elde bulundurulması için tesis edilmiş, onaylanmış envanter idare teknikleri altında yoğun idari kontrol için belirlenen ikmal maddeleri
invisible items of trade
(Ticaret) görünmez ticaret kalemleri
invisible items of trade
(Ticaret) hizmet ticareti
invisible trade items
(Ticaret) görünmeyen ticaret kalemleri
item
{i} hesapta tek rakam
item
aynntıları ile yazmak veya kaydetmek
item
itemize ayrıntıları ile yazmak
item
ayrıca
item
madde, kalem, öğe öğe
item
{i} madde, fıkra
item
(Askeri) MADDE, KALEM: Tedarik edilen, stok edilen veya dağıtılan herhangi bir cins ikmal maddesi
item
bir de
item
keza
item
dahi
item
öğe

İnsanlar malların belirli bir öğesini ne kadar çok alırsa, onun fiyatı o kadar yüksek olur. - The more people buy a given item of merchandise, the higher its price.

İstek listendeki öğelerden biri satlıktır. - One of the items on your wish list is on sale.

joint common user items
(Askeri) MÜŞTEREK KULLANIM MADDELERİ: Bir ülkedeki iki veya daha fazla kuvvet tarafından ortaklaşa kullanılabilen ve kuvvetler arasında değiştirilebilen maddeler
journal items
(Bilgisayar) günlük öğeleri
level of effort oriented items
(Askeri) GÜÇ SEVİYESİNE GÖRE AYARLANMIŞ MADDELER: İhtiyaç hesapları; personel ve teçhizat yoğunluğu ile kullanma süresi ve kullanma oranı gibi faktörlere dayanan maddeler. Bak. "combination mission /level of-effort oriented items", "mission oriented items"
mail items
(Bilgisayar) posta öğeleri
main items
belli başlı ana kalemler
maximum items
(Bilgisayar) en fazla öğe
memorandum items
(Ticaret) nazım kayıtlar
minimum items
(Bilgisayar) en az öğe
mission oriented items
(Askeri) GÖREVE GÖRE AYARLANMIŞ MADDELER: İhtiyaç hesapları; bilinen veya tahmin edilen tahrip hedefi toplamı ile ifade edilmiş düşman imkan ve kabiliyetlerinin kıymetlendirilmesine dayanan maddeler. Ayrıca bakınız: "combination mission/ level of effort-oriented items; level-of-effortoriented items"
no items found
(Bilgisayar) öğe bulunamadı
non perishable items
(Askeri) BOZULMAYAN MADDELER: Nakil ve depolama sırasında soğutmaya ihtiyaç göstermeyen gıda maddeleri
non recurrent items
(Ticaret) tekrarlanmayan kalemler
nonperishable items
(Askeri) bozulmayan maddeler
nuclear ordnance items
(Askeri) NÜKLEER ORDUDONATIM MADDELERİ: Model bakımından nükleer silah programlarına ait komple malzeme, teçhizat, ana parça ve parçalar
overdue items
(Bilgisayar) süreyi aşan öğeler
perishable items
(Askeri) bozulmaya elverişli maddeler
perishable items
(Askeri) BOZULMAYA ELVERİŞLİ MADDELER: Nakil ve depolama sırasında ısı ve rutubet derecesinin kontrol altında bulundurulmasına ihtiyaç gösteren gıda maddeleri
post items in a ledger
kayıtları nakletmek
posted items
(Bilgisayar) postalanmış öğeler
principal items
(Askeri) BİRİNCİ DERECEDE MALZEMELER, ESAS MALZEMELER: Yönetim tekniklerinin; depo düzeyi, üs düzeyi ve birliklerin elindeki maddeleri içine alan ikmal sisteminin her yerinde merkezi bireysel madde yönetimini gerektirdiği, öneme haiz son maddeler ve değiştirme ana parçaları. Bunlar özellikle; kuvvet komutanlıklarının yetkisi altında bulunan; gereksinimlerin merkezi hesaplanmasını, merkezi tedarikini, merkezi dağıtım yönü ile merkezi bilgi ve kuvvetlerin sahip olduğu bütün mevcudatların kontrolünü içeren merkezi envanter kontrolu için ihtiyaç duyulan maddeleri ihtiva etmektedir
principal items
(Askeri) esas malzemeler
principal items
(Askeri) birinci derecede malzemeler
print items
(Bilgisayar) öğeleri yazdır
rapid service items
(Askeri) ACİL İKMAL MADDELERİ: Teknik hizmet başkanları tarafından ikmalleri top yekün ikmal ekonomisi yararına, bir acelelik esasına göre tertiplenmiş maddeler
read all items
(Bilgisayar) tüm öğeleri oku
read items
(Bilgisayar) öğe oku
reading items
(Bilgisayar) öğeler okunuyor
residual items
(Ticaret) kalıntı kalemler
saved items
(Bilgisayar) kaydedilmiş öğeler
selected items
Seçili Öğele
send items to
(Bilgisayar) öğeleri gönder
send mail items
(Bilgisayar) posta öğelerini gönder
sensitive items
(Ticaret) hassas kalemler
sequences of items
Öğe sırası / dizisi
show deleted items
(Bilgisayar) silinmiş öğeleri göster
slated items
(Askeri) SIRAYA TABİ MADDELER: Hazırlanıp, müşterek petrol ofisi kanallarıyla sunulan tevhit edilmiş bir istek belgesi ile yalnız denizaşırı bölgelerde kullanılmak üzere isteği yapılan döküm petrol (bulk petroleum) ve ambalajlı döküm petrol (packaged bulk petroleu maddeleri. Ambalajlı petrol (packaged petroleum) maddeleri için, normal istek usullerine uygun olarak istekte bulunulur. Ayrıca bakınız: "petroleum"
slated items
(Askeri) sıraya tabi maddeler
standard items
(Askeri) FENNİ VE SIHHİ TESİS MADDELERİ: Sağlığı korumak, garnizon tesislerinin aksamadan faaliyetlerini sağlamak ve ordu mallarının kaybına engel olmak için lüzumlu maddeler. Buna (utility item) de denir
startup items
Başlangıç Öğeleri
startup items folder
Başlangıç Öğeleri klasörü
stock items
stoklanmış maddeler
submenu items
(Bilgisayar) alt menü öğeleri
support items
(Askeri) DESTEK MADDELERİ: Bir nihai ürünün parçası veya onunla ilgili olan (örneğin; yedekler, tamir parçaları, aletler, test teçhizatı ve ufak tefek malzemeler) ve bir nihai ürünün işletmesi, servisi, tamiri veya elden geçirilmesi için gerekli olan madde
support items
(Askeri) destek maddeleri
task items
(Bilgisayar) görev öğeleri
total items sold
(Ticaret) satılan toplam ürünler
ungroup items
(Bilgisayar) öğe gruplarını dağıt
ungroup items
(Bilgisayar) öğeleri çöz
unidentified items
(Ticaret) belirlenemeyen kalemler
unread items
(Bilgisayar) okunmamış öğeler
updating items
(Bilgisayar) öğeler güncelleştiriliyor
utility items
(Askeri) FENNİ VE SIHHİ TESİS MADDELERİ: Bak "standby items"
visible items of trade
(Ticaret) görünen kalemler
visible items of trade
(Ticaret) ticaret dengesi kalemleri
what are some specialty items of the town
bu şehrin özel ürünleri neler
work items
(Bilgisayar) çalışma öğeleri
write all items
(Bilgisayar) tüm öğeleri yaz
Englisch - Englisch
>>> s items() [('gewinnen', ['gain']), ('deshalb', ['therefore']), ('Abend', ['evening']), ('aber', ['but']), ('Bild', ['picture', 'painting']), ('Erkennung', ['recognition']), ('Fl\366te', ['flute'])]
Interface objects that display information to end users and allow interaction with the application
Commodities, software, and technology
The questions in a survey
Users may enter any number of items in any conference that they have access to (except that only the fairwitness may enter the first item in a conference) The item author supplies a title and introductory text when he or she enters the item The system assigns it a unique identifying number within the conference Other users may then attach responses sequentially to the end of the item Some systems call items ``topics ''
Total: $
Brings up the Item Information Screen of the first item specified in a Purchase Request Accessible from: the Order Information, Basis for Vendor Selection, Special Notices, and Review of Purchase Request screens
plural of item
Elements in a list
The ITEMS element defines the number of multiple occurrences of a single object, such as a column In this case there are 256 items in the image histogram
Unique inventory SKUs that appear in your Web store
Heroes pick up items and store them in their inventories Items usually benefit the hero or provide him with consumable spells and abilities Items are dropped by Creeps, but can also be purchased at a Merchant Hut
action items
plural form of action item
blind items
plural form of blind item
item
A distinct physical object

Tweezers are great for manipulating small items.

item
Two people who are having a relationship with each other

Jack and Jill are an item.

line items
plural form of line item
catalogue of items
list of things, inventory of objects
confection items
manufactured goods (ready-made garments, clothing, textile, medicinal preparations, etc.); item or object assembled to create a whole or total effect
item
A specific piece of material in a digital library; a single instance or copy of a manifestation
item
An item is one of a collection or list of objects. The most valuable item on show will be a Picasso drawing see also collector's item
item
(1) A term used to identify a statement in a policy as to what is insured In a Fire policy one might refer to the contents item, meaning the coverage in the policy which applies to the contents (2) An individual entry, such as a piece of jewelry, listed with its description and valuation on a schedule by a policy showing items covered (G)
item
A matter for discussion in an agenda
item
An item is one of a list of things for someone to do, deal with, or talk about. The other item on the agenda is the tour. = matter, topic
item
An item is a report or article in a newspaper or magazine, or on television or radio. There was an item in the paper about him
item
an individual instance of a type of symbol; "the word`error' contains three tokens of `r'"
item
A non-specific term used to denote any product, including systems, subsystems, assemblies, subassemblies, units, sets, accessories, computer programs, computer software or parts
item
All contents of a numbered folder, corresponding to the Blue Book description
item
(Ticaret) (lower level) A component or material (child) used in the production of an upper level item (parent)
item
Also; as an additional article
item
The things or objects that are the subject of a bar graph (cf Class Interval: Scale and Impression Discussion)
item
an isolated fact that is considered separately from the whole; "several of the details are similar"; "a point of information"
item
To make a note or memorandum of
item
a whole individual unit; especially when included in a list or collection; "they reduced the price on many items"
item
a distinct part that can be specified separately in a group of things that could be enumerated on a list; "he noticed an item in the New York Times"; "she had several items on her shopping list"; "the main point on the agenda was taken up first"
item
The name given to one of the elements contained in a list box or drop-down list, or the list component of a combo box
item
This refers to a document or documents within collections It may refer to a volume, a single page, a file of pages, a photograph or material object In many instances we have tried to number the items within a collection to give the researcher some idea of the extent of that particular collection
item
If you say that two people are an item, you mean that they are having a romantic or sexual relationship. She and Gino were an item
item
in library databases, a single unit in the collection, usually a book, but sometimes audiovisual material
item
An article; a separate particular in an account; as, the items in a bill
item
A line of text having a legal or semantic meaning
item
An item is a product listed in the University Stores Catalog or a vendor catalog or online in the Stores Online Ordering System
item
A short article in a newspaper; a paragraph; as, an item concerning the weather
item
A question on a test, which may include its answers
item
A hint; an innuendo
item
In an attribute table, a field of information commonly displayed as a column A single attribute from a record in an INFO data file
item
A column of information in an attribute table, for example, a single attribute of a record in an INFO data file
item
A Registered Transfer Agent term defined in SEC Rule 17Ad-1(a)(1), as follows: (i) A certificate or certificates of the same issue of securities covered by one ticket (or, if there is no ticket, presented by one presentor) presented for transfer, or an instruction to a transfer agent which holds securities registered in the name of the presentor to transfer or to make available all or a portion of those securities; (ii) Each line on a "deposit shipment control list" or a "withdrawal shipment control list"; or (iii) In the case of an outside registrar, each certificate to be countersigned
item
A collection of logically related attributes
item
A physical object, such as a book or a sound recording, as distinct from the intellectual entity, or work, it contains
item
a small part that can be considered separately from the whole; "it was perfect in all details"
item
A single, often decontextualized test question or problem
item
{i} thing, object, article; news story, piece of information, scoop, piece of gossip
item
(IndexOrKey As Variant<Long|String>) As VariantGet By Value, Put By ValueReturns/sets an item in this dictionary The parameter passed may be a numeric index in the range [1 Count] or the string key associated with the item When getting from this property, an error is returned if the specified item is not already in the dictionary When putting to this property and using a string key to index the dictionary, the item is added if it does not already exist Avoid using strings which can be converted to numbers when associating keys with items in the dictionary Putting this property could cause the OnAdd or OnChange events to be fired
item
-any unique material or product stored or handled, or any unique configuration of a material or product stored or handled Item is used synonymously with SKU
item
A game object which can be used by characters Items can be in a room, carried by a character, held by a character, or inside another item Also referred to as objects (note the difference between objects and game objects though) Examples of items are swords, fountains, and books
item
A document or set of documents in any physical form, published, issued, or treated as an entity, and as such forming the basis for a single bibliographic description
item
(Ticaret) (top level) An end item not used as a component or child of other items
item
knowledge element that has a stimulus-response structure and is used in repetitions (most often, the stimulus-response pair is just a question-answer pair) Usually, items are associated with their owning topic The simplicity and univocality of items is one of the fundamental preconditions for success with SuperMemo
item
a whole individual unit; especially when included in a list or collection; "they reduced the price on many items" a distinct part that can be specified separately in a group of things that could be enumerated on a list; "he noticed an item in the New York Times"; "she had several items on her shopping list"; "the main point on the agenda was taken up first" (used when listing or enumerating items) also; "a length of chain, item a hook"-Philip Guedalla
item
A list of ITEM codes corresponding to the item entries in the product database to be presented in a selection box
item
A Collector Onlineâ„¢ product that a seller has posted for sale and listed within a category For example, an artist may list a rare, antique painting as an item for sale in the "Art" category See Managing Your Items for more information
item
An individual question in an assessment or test instrument
item
(used when listing or enumerating items) also; "a length of chain, item a hook"-Philip Guedalla
item
Anything Rutgers buys, sells or handles in business An item may be tangible such as supplies or an intangible such as a service
item
Something owned by the library A generic term to cover books, videos, microfilm and computer files etc
list of equipment items
record of equipment
maintenance, repair, operating (MRO) items
(Ticaret) Items such as maintenance supplies, equipment repair parts, etc. that support the operating process and are not issued to production orders or included in product standard cost
sent items
objects that were transmitted or dispatched
Türkisch - Englisch

Definition von items im Türkisch Englisch wörterbuch

item
(Bilgisayar,Pisikoloji, Ruhbilim) item
items

    Türkische aussprache

    aytımz

    Aussprache

    /ˈītəmz/ /ˈaɪtəmz/

    Videos

    ... some items in the rest ...
    ... We flip the card over and we then show you related items ...
Favoriten