Durumla ilgili ayrıntılı açıklaman benim anlamamı sağladı.
- Your detailed explanation of the situation has let me see the light.
Tom ayrıntılı bir açıklama istiyor.
- Tom wants a detailed explanation.
Clyde, Jüpiter ve Marsla ilgili teleskopik gözlemlerinin çok detaylı çizimlerini yaptı.
- Clyde made very detailed drawings of his telescopic observations of Jupiter and Mars.
Daha detaylı bilgi istiyorum.
- I'd like more detailed information.