itaatsiz

listen to the pronunciation of itaatsiz
Türkisch - Englisch
{s} disobedient

Disobedient boys can not be happy in this world. - İtaatsiz çocuklar bu dünyada mutlu olamazlar.

Tom is disobedient and rebellious. - Tom itaatsiz ve asidir.

disobedient; insubordinate
contumacious

The contumacious student dared to gainsay his teacher. - İtaatsiz öğrenci öğretmenini inkar etmeye cesaret edemedi.

unruly
line

I think Tom was out of line. - Tom'un itaatsiz olduğunu düşünüyorum.

insubordinate
refractory
Türkisch - Türkisch
Söz dinlemez, buyruk dinlemez, kendi başına buyruk olan (kimse)
itaatsiz
Favoriten