I ask you not to fulfill for me any of my requests.
- İsteklerimden herhangi birini benim için yapmamanı istiyorum.
All requests are confidential.
- Tüm istekler gizlidir.
Separate your wants from your needs.
- İsteklerinizi ihtiyaçlarınızdan ayırın.
They want to choose their mates by their own will.
- Arkadaşlarını kendi istekleriyle seçmek istiyorlar.
My wishes for your father's rapid recovery.
- Babanızın çabuk iyileşmesi için isteklerim.
She went against her parent's wishes, and married the foreigner.
- O, ebeveynlerinin isteklerine karşı çıktı ve yabancı ile evlendi.
Is that a request or an order?
- Bu bir istek mi yoksa bir emir mi?
I don't get a lot of requests for that song.
- O şarkı için çok istek almıyorum.
We aim to satisfy our customers' wants and needs.
- Müşterilerimizin istek ve gereksinimlerini karşılamayı amaçlıyoruz.
They want to choose their mates by their own will.
- Arkadaşlarını kendi istekleriyle seçmek istiyorlar.
Tom sometimes has trouble understanding other people's motives and desires.
- Tom'un bazen diğer insanların güdülerini ve isteklerini anlama sorunu var.
He was willing to care for that cat.
- O,o kediye bakmak için istekliydi.
My sponsor was willing to agree to my suggestion.
- Benim sponsorum benim öneriyi kabul etmek için istekliydi.
When I read about the untranslatability of some language, I feel an irresistable urge to go back to my desk and translate another novel.
- Bir dilin çevirilemezliği hakkında bir şey okuduğum zaman, çalışma masama dönüp başka bir roman çevirmek için karşı konulmaz bir istek duyuyorum.
One of the items on your wish list is on sale.
- İstek listendeki öğelerden biri satlıktır.
Tom assumes Mary will be willing to help with the bake sale.
- Tom Mary'nin fırın satışında yardım etmeye istekli olacağını farzediyor.
Tom sometimes has trouble understanding other people's motives and desires.
- Tom'un bazen diğer insanların güdülerini ve isteklerini anlama sorunu var.
She was a zealous worker for charity.
- Yardım için istekli bir çalışandı.
I gave in to her demands.
- Onun isteklerine boyun eğdim.
You must not give way to those demands.
- Bu isteklere boyun eğmemelisin.
We aim to satisfy our customers' wants and needs.
- Müşterilerimizin istek ve gereksinimlerini karşılamayı amaçlıyoruz.
Separate your wants from your needs.
- İsteklerinizi ihtiyaçlarınızdan ayırın.