Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

ispat etmek

listen to the pronunciation of ispat etmek
Türkisch - Englisch
demonstrate
prove

The role of a lawyer is to prove that his client is innocent. - Bir avukatın rolü müvekkilinin suçsuz olduğunu ispat etmektir.

It's very unlikely that any evidence will turn up to prove Tom's guilt. - Tom'un suçluluğunu ispat etmek için bir delil çıkması çok olası değil.

to prove

It's very unlikely that any evidence will turn up to prove Tom's guilt. - Tom'un suçluluğunu ispat etmek için bir delil çıkması çok olası değil.

The role of a lawyer is to prove that his client is innocent. - Bir avukatın rolü müvekkilinin suçsuz olduğunu ispat etmektir.

substantiate
(Kanun) verify
(Hukuk) justifiably
attest
to prove, to substantiate
evince
testify
aver
affirm
show
support
argue
ispat et
demonstrated

The teacher demonstrated the idea with an experiment. - Öğretmen fikri bir deneyle ispat etti.

ispat etme
evidencing
ispat et
demonstrate

The teacher demonstrated the idea with an experiment. - Öğretmen fikri bir deneyle ispat etti.

ispat etme
substantiation
ispat etme
demonstrativeness
ispat etme
{i} proof
aksini ispat etmek
rebut
rüştünü ispat etmek
1. to reach one's majority. 2. to evidence one's maturity, show that one has become an adult
rüştünü ispat etmek
to be of age, to come of age
Türkisch - Türkisch
Kanıtlamak
Tanıtlamak
ispat etme
ityan
ispat etmek
Favoriten