Definition von irlanda im Türkisch Englisch wörterbuch
- Ireland
In the north, there's Scotland; in the south, England; in the west, Wales; and further west, Northern Ireland.
- Kuzeyde İskoçya, güneyde İngiltere, batıda Galler ve daha batıda da Kuzey İrlanda var.
His ancestors went there from Ireland.
- Onun ataları İrlanda'dan oraya gitti.
- hibernia
- emerald isle
- Eire
- irish
Tom doesn't like Irish coffee.
- Tom İrlanda kahvesini sevmez.
Jig, reel and hornpipe are the most popular irish dances.
- Jig, reel ve hornpipe en popüler İrlanda danslarıdır.
- İrlanda
- Eire
- İrlanda
- Erin
- İrlanda
- the Irish Republic, Eire
- İrlanda
- Ireland
In the north, there's Scotland; in the south, England; in the west, Wales; and further west, Northern Ireland.
- Kuzeyde İskoçya, güneyde İngiltere, batıda Galler ve daha batıda da Kuzey İrlanda var.
Ireland is famous for lace.
- İrlanda oya işleriyle meşhurdur.
- İrlanda
- Emerald Isle
- İrlanda
- Irish, of Ireland
- İrlanda Cumhuriyeti
- the Irish Republic, the Republic of Ireland, Eire
- İrlanda Denizi
- the Irish Sea
- İrlanda kahvesi
- Irish coffee
- İrlanda
- ıreland
His ancestors went there from Ireland.
- Onun ataları İrlanda'dan oraya gitti.
Al Smith's parents came from Ireland.
- Al Smith'in ebeveynleri İrlanda'dan geldi.
- Birleşik Krallık ve İrlanda
- (Askeri) (I) United Kingdom and Ireland
- Kuzey İrlanda
- Northern Ireland
- kuzey irlanda
- northern ireland
- kuzey irlanda piyade birliği
- (Askeri) ulster rifles
- İrlanda
- {s} Irish
Tom doesn't like Irish coffee.
- Tom İrlanda kahvesini sevmez.
Tom played an old Irish song on his new French horn.
- Tom yeni Fransız kornasında eski bir İrlanda şarkısını çaldı.
