Definition von iptal im Türkisch Englisch wörterbuch
- {i} annulment
- {i} cancellation
Please confirm the cancellation by e-mail.
- Lütfen iptali e-posta ile onaylayın.
Cancellation fees are rising fast.
- İptal ücretleri hızla artıyor.
- cancel
The meeting was canceled because of the rain.
- Yağmur nedeniyle toplantı iptal edildi.
Tom may have to cancel the picnic.
- Tom pikniği iptal etmek zorunda kalabilir.
- annihilate
- ademption
- disaffirmance
- (Bilgisayar) canceled
- rescinding
- surrender
- (Bilgisayar) abort
- quashing
- disaffirmation
- (Kanun) frustration
- revoke
- abrogate
- cancellation, annulment, repeal
- (Hukuk) (evlilik veya kontratın bütün sonuçlarıyla iptal edilmesi) annulment
- canceling, cancellation
- recall
There was a problem with the architecture of that company's new computer. They're going through a recall frenzy right now.
- O şirketin yeni bilgisayar mimarisi ile ilgili bir sorun vardı. Onlar şimdi bir iptal çılgınlığını gözden geçirecekler.
- avoidance
- nullity
- cancelling [Brit.]
- abatement
- withdrawal
- repeal
- rescission
- annihilation
- void
- defeasance
- reversal
- nullification
- abolition
- invalidation
- canceling
I'm canceling class next week.
- Gelecek hafta sınıfı iptal ediyorum.
- cassation
- abrogation
- avoid
- abolishment
- voidance
- denouncement
- cancelable
- revokes
- {i} defeat
The treaty was defeated.
- Antlaşma iptal edildi.
- recision
- {i} revocation
- {i} cancelling
- disaffirm
- {i} dissolution
- cansel
- {i} termination
- iptal etmek
- cancel
Tom may have to cancel the party.
- Tom partiyi iptal etmek zorunda kalabilir.
I'd like to cancel tomorrow's meeting.
- Yarınki toplantıyı iptal etmek istiyorum.
- iptal etmek
- abolish
- iptal etmek
- annul
- iptal etmek
- call off
We had to call off the baseball game because of the rain.
- Beyzbol maçını yağmurdan dolayı iptal etmek zorundaydık.
To our regret, we were obliged to call off the game, which we had been looking forward to.
- Ne yazık ki, oyunu iptal etmek zorunda bırakıldık, ki bunu dört gözle bekliyorduk.
- iptal etmek
- revoke
- iptal etmek
- 1. to cancel. 2. to annul
- iptal etmek
- reverse
- iptal etme
- (Kanun) annulment
- iptal etmek
- negate
- iptal davası
- (Politika, Siyaset) annulment action
- iptal davası
- (Kanun) suit of nullity
- iptal ederek
- rescinding
- iptal ederek
- cancelling
- iptal ederek
- overriding
- iptal edildi
- (Bilgisayar,Sigorta) cancelled
- iptal edildi
- (Bilgisayar) revoked
- iptal edilen
- canceled
- iptal edilen
- overridden
- iptal edilmiş
- overridden
- iptal edilmiş
- nullified
- iptal et
- (Bilgisayar) drop
- iptal et
- (Bilgisayar) quit
- iptal etme
- (Kanun) quashing
- iptal etme
- (Ticaret) revocation
- iptal etme
- (Politika, Siyaset) abolition
- iptal etme
- (Kanun) disaffirmance
- iptal etme
- repeal
- iptal etme
- overriding
- iptal etme
- (Kanun) disaffiliation
- iptal etme
- rescinding
- iptal etme
- (Ticaret) invalidation
- iptal etme
- (Ticaret) recission
- iptal etmek
- setaside
- iptal etmek
- (Kanun) cassare
- iptal etmek
- (Havacılık) deselect to
- iptal etmek
- cancel out
- iptal etmek
- undo
- iptal etmek
- cancel something
- iptal etmek
- scuttle
- iptal etmek
- disannul
- iptal etmek
- repeal
- iptal etmek
- declare off
- iptal etmek
- recall
- iptal etmek
- (Kanun) aboush
- iptal etmek
- wash out
- iptal etmek
- (Politika, Siyaset) disannual
- iptal etmek
- (Kanun) give notice of cancellation
- iptal etmek
- (Ticaret) write off (down)
- iptal etmek
- decertify
- iptal etmek
- deselect
- iptal etmek
- nix
- iptal etmek
- cripple
- iptal etmek (üyelik vb)
- suspend
- iptal etmek
- drop
- iptal etmek
- call of
I had to call off the party.
- Partiyi iptal etmek zorunda kaldım.
We had to call off the baseball game because of the rain.
- Beyzbol maçını yağmurdan dolayı iptal etmek zorundaydık.
- iptal olmak
- to be canceled
tatilimiz iptal oldu.
- iptal davası
- nullity suit
- iptal davası
- action for annulment
- iptal davası law action
- for nullity, action for avoidance
- iptal duyurusu
- denouncement
- iptal düğmesi
- (Bilgisayar) cancel button
- iptal eden
- invalidator
- iptal eden
- voider
- iptal eden
- nullifier
- iptal edildi
- canceled
The meeting was canceled because of the rain.
- Yağmur nedeniyle toplantı iptal edildi.
Our flight was canceled.
- Uçuşumuz iptal edildi.
- iptal edilebilir
- avoidable
- iptal edilebilir
- voidable
- iptal edilebilir
- revocable
- iptal edilebilir
- reversible
- iptal edilebilir
- repealable
- iptal edilemez
- irrevocable
- iptal edilemez
- unavoidable
- iptal edilemez
- indefeasible
- iptal edilen tüzük
- (Hukuk) regulation declared void
- iptal edilmemiş
- unrepealed
- iptal edilmiş
- cancelled [Brit.]
- iptal edilmiş
- canceled
- iptal edilmiş
- (yağmur yüzünden vb.) washed out
- iptal edilmiş
- annulled
- iptal etme
- cancelling [Brit.]
- iptal etme
- canceling
- iptal etme
- vitiation
- iptal etme
- surrender
- iptal etmek
- rescind
- iptal etmek
- irritate
- iptal etmek
- abrogate
- iptal etmek
- (Hukuk) (belge, organizasyon, politika, borç) cancel
- iptal etmek
- scrub
- iptal etmek
- to cancel, to annul, to call sth off, to rescind, to nullify, to scrub
- iptal etmek
- abort
I don't want to abort the mission now.
- Şimdi görevi iptal etmek istemiyorum.
- iptal etmek
- set aside
- iptal etmek
- nullify
- iptal etmek
- void
- iptal etmek
- invalidate
- iptal etmek
- stultify
- iptal etmek
- blank out
- iptal etmek
- write off
- iptal etmek
- overrule
- iptal etmek
- annihilate
- iptal etmek
- avoid
- iptal etmek
- (üyelik vb.) suspend
- iptal etmek
- countermand
- iptal etmek
- (Hukuk) to annul, to cancel, to rescine
- iptal etmek
- remit
- iptal etmek
- quash
- iptal etmek
- disallow
- iptal etmek ve yok etmek
- (Ticaret) cancel and extinguish
- iptal ettirmek
- defeat
- iptal hakkı
- (Kanun,Ticaret) right of cancellation
- iptal karakteri
- cancel character
- iptal kararı
- decree of nullity
- iptal listesi
- (Bilgisayar) revocation list
- iptal oranı
- (Havacılık) cancellation ratio
- iptal sebebi
- (Kanun) cause of discontinuance
- iptal talebi
- (Ticaret) request for cancellation
- iptal tarihi
- (Kanun) canceling date
- iptal tarihi
- (Bilgisayar) revocation date
- iptal yardımı
- (Bilgisayar) help for cancel
- iptâl damgası
- cancellation
- iptâl edici
- diriment
- iptâl emri
- countermand
- iptal etmek
- crossout
- iptal etmek
- destroy
- iptal ettirmek
- cancel
I'd like to cancel my reservation.
- Rezervasyonumu iptal ettirmek istiyorum.
- yedekleme iptal
- (Bilgisayar) backup abort
- yolcu iptal
- no show
- iptal etmek
- to cancel
- iptal etmek
- call sth off
- iptal etmek
- to be canceled
- iptal etmek
- cancelling
- İptal
- storno
- blok iptal edildi
- (Bilgisayar) block aborted
- bu bileti iptal etmek istiyorum
- I want to cancel this ticket
- erken iptal
- early termination
- görev iptal
- (Bilgisayar) mission aborted
- haklarını iptâl etmek
- disentitle
- hızlı iptal
- (Bilgisayar) fast cancel
- iptal etmek
- {f} vacate
- iptal etmek
- {f} disaffirm
- iptal etmek
- (deyim) call sth. off
- kararı iptal etmek
- (Hukuk) to revoke a decision (to)
- kararı iptal etmek
- set aside
- kısmen iptal
- (Bilgisayar) partial cancel
- new york biletimi iptal etmek istiyorum
- I would like to cancel my ticket to New York
- otomatik iptal
- (Otomotiv) automatic cancellation
- oyunu iptal etmek
- call the game off
- randevuyu iptal etmek
- break an appointment
- rezervasyonumu iptal etmek istiyorum
- I'd like to cancel my reservation
- rezervasyonunu iptal ettirmeyip gelmeyen yolcu
- no show
- silme iptal edildi
- (Bilgisayar) erase canceled
- yedekleme iptal edildi
- (Bilgisayar) backup canceled
- yerine başka bir şey koyarak iptal etme
- supersession
- çizgilerini iptal etmek
- (çek) uncross