inward pull; something which excites interest and attention

listen to the pronunciation of inward pull; something which excites interest and attention
Englisch - Türkisch

Definition von inward pull; something which excites interest and attention im Englisch Türkisch wörterbuch

attraction
{i} çekicilik

Bu günlerde orada Çekicilik Kanunu hakkında birçok konuşma var ama ben böyle bir şeyin var olduğunu sanmıyorum. - These days there is a lot of talk about the Law of Attraction, but I don't think such a thing exists.

O önemli bir turistik çekicilik. - It's a major tourist attraction.

attraction
{i} cazibe

Cazibe yeterince açık. - The attraction is obvious enough.

Mercan kayalığı, bölgenin en önemli cazibesidir. - The coral reef is the region's prime attraction.

attraction
çekim/cazibe
attraction
sempati
attraction
çekici şey
attraction
(Diş Hekimliği) 1. Çekilim. 2. Çenelerin anormal olarak sıkı sıkıya kapandıkları bir maloklüzyon türü
attraction
çekici oluş
attraction
buyüleyici şey
attraction
{i} çekim

Gezegenlerin kütlesi evrensel çekim yasasına göre hesaplanır. - The mass of the planets is calculated according to the law of universal attraction.

Yer çekimi herhangi iki kütle, herhangi iki organ ya da herhangi iki parçacık arasında olan bir çekim kuvvetidir. - Gravity is a force of attraction that exists between any two masses, any two bodies, or any two particles.

attraction
{i} fiz. çekim
attraction
{i} atraksiyon
attraction
{i} eğlence programı
attraction
{i} alımlılık
attraction
(Tıp) Cazibe, çekme kuvveti, çekim atraksiyon
attraction
eglence programı
Englisch - Englisch
{i} attraction
inward pull; something which excites interest and attention
Favoriten