involving or expressing ridicule

listen to the pronunciation of involving or expressing ridicule
Englisch - Türkisch

Definition von involving or expressing ridicule im Englisch Türkisch wörterbuch

ridiculous
{s} tuhaf, saçma: Don't be ridiculous! Saçmalama! That's ridiculous! Çok saçma!
ridiculous
{s} anlamsız
ridiculous
maymun gibi
ridiculous
absürd
ridiculous
gülünçlük
ridiculous
entipüften
ridiculous
{s} rezalet
ridiculous
saçma

Böylesine saçma bir hikayeyi sana kim anlattı? - Whoever told you such a ridiculous story?

Kes şunu. Saçmalıyorsun. - Stop it. You're being ridiculous.

ridiculous
{s} komik

Ne komik bir karşılaştırma! - What a ridiculous comparison!

Umarım komik olmak seni öldürmez! - Hopefully, being ridiculous doesn't kill you !

ridiculous
{s} gülünç

Kendimi Breaking Bad'in sonunun gülünç bir şekilde aceleye getirildiğini düşünmekten alıkoyamıyorum - yine de çok güzel bir dizi ama daha iyi olabilirdi. - I can't help but feel like the ending of Breaking Bad was ridiculously rushed, still an amazing show but it could've been better.

Senin fikrin gülünç. Gülünç mü? - Your idea is ridiculous. It is?

Englisch - Englisch
ridiculous
involving or expressing ridicule

    Silbentrennung

    in·vol·ving or expressing rid·i·cule

    Türkische aussprache

    învälvîng ır îkspresîng rîdıkyul

    Aussprache

    /ənˈvälvəɴɢ ər əkˈspresəɴɢ ˈrədəˌkyo͞ol/ /ɪnˈvɑːlvɪŋ ɜr ɪkˈsprɛsɪŋ ˈrɪdəˌkjuːl/
Favoriten