invariably, steadily, always, ever

listen to the pronunciation of invariably, steadily, always, ever
Englisch - Türkisch

Definition von invariably, steadily, always, ever im Englisch Türkisch wörterbuch

constantly
sıkça
constantly
devamlı/sabit olarak
constantly
ikide bir
constantly
ikide birde
constantly
mükerrer olarak
constantly
sabit düzeyde
constantly
durmaksızın
constantly
sık sık

Ben sık sık bu sorunu aklımda gözden geçiriyorum. - I constantly went over this problem in my mind.

Sana sık sık sigara içme,o şekilde sigara içme deniliyorsa, düşünmeye başla, belki sigara içmek toplum ahlakına ya da bir şeye yönelik tehdittir. - When you are constantly told no smoking, no smoking like that, you start thinking, maybe smoking really is a threat to public morals or something.

constantly
devamlı
constantly
sürekli

İnsanlar kendilerini düşünemedikleri için onu sürekli başkalarını kopyalayan insanlar yaparlar. - People who are constantly copying others do it because they can't think for themselves.

O, sürekli şikâyet ediyor. - He is constantly complaining.

constantly
hiç durmadan
constantly
sürekli olarak

Amcam sürekli olarak ailesine başına bela olur. - My uncle constantly causes his family trouble.

Sürekli olarak isimleri unutuyorum. - I am constantly forgetting names.

constantly
daima

Daima kendi kendime lakırdı ederim. - I constantly talk to myself.

Englisch - Englisch
{a} constantly
invariably, steadily, always, ever
Favoriten