Ben, bu ürünü tanıtmak için doğru zaman olduğunu düşünüyorum.
- I think the time is right to introduce this product.
Baş konuşmacıyı tanıtmak zorunda kalacağımı bilmiyordum.
- I didn't know I was going to have to introduce the main speaker.
Seni Tom'la tanıştırmak istiyordum.
- I wanted to introduce you to Tom.
Seni arkadaşlarımdan bazılarına tanıştırmak istiyorum.
- I'd like to introduce you to some of my friends.
O beni erkek kardeşi ile tanıştırdı.
- She introduced me to her brother.
Geçen Cuma seninle tanıştırdığım şirket başkanı seni tekrar görmek istiyor.
- The president of the company, to whom I introduced you last Friday, wants to see you again.
Various pollutants were introduced into the atmosphere.
Let me introduce you to my friends.
Let me introduce our guest speaker.
... So let's get this show started. And to do that, I'd like to introduce Hugo Barra, director ...
... But now I'd like to introduce Daniel Graf, who is going to ...