Englisch - Türkisch
Definition von into a form rather flat than high; as, a cake of soap; an ague cake im Englisch Türkisch wörterbuch
- cake
- kek
Tom kız kardeşine bir parça kek kesti.
-Tom cut his sister a piece of cake.
İki keki de sevmiyorum.
-I like neither of the cakes.
- cake
- {i} pasta
Bütün pastayı yiyecek mi?
-Will he eat the whole cake?
Pastayı eşit olarak paylaşmak zorundasın.
-You have to share the cake equally.
- cake
- {f} katılaşmak
- cake
- kalıplaşmış
- cake
- kalıp
- cake
- topak
- cake
- kaplanmak
- cake
- şekil almak
- cake
- {i} çörek
- cake
- (fiil) kalıplaşmak, katılaşmak, kabuklaşmak, kabuk bağlamak
- cake
- {f} kabuk bağlamak
- cake
- f kalıplaşmak
- cake
- kalıp seklini almak
- cake
- {i} kabuklaşmış kir
- cake
- dili birinci gelmek
- cake
- kaplamak
- cake
- That takes the cakel Aşk olsunl cakes and ale hayatın neşesi
- cake
- {i} parça
Bir pastayı eşit parçalara ayırma oldukça zordur.
-Cutting a cake into equal pieces is rather difficult.
Anne pastayı üç parçaya böldü.
-Mother divided the cake into three parts.
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von into a form rather flat than high; as, a cake of soap; an ague cake im Englisch Englisch wörterbuch
- cake
into a form rather flat than high; as, a cake of soap; an ague cake
Silbentrennung
in·to a form rath·er flat than high; as, a cake of soap; an a·gue cakeAussprache
Resimler
Favoriten